Edebiyat 2. Ünite

1. Şiir İnceleme Yöntemi

 

Günümüz diliyle

Kudhı kıkrıp oguş ferdim                            “Aşağıya bağırarak oymağı topladım,

Yagu karı kiriş kurdum                                 Düşmana karşı yay kurdum,

Tokuş içre uruş berdim                                Savaşta vuruştum;

Eren körüp başı tığdı                                    Adamları görüp başlarını eğdiler.”

çev.: Besim ATALAY

* * *

Gurşanın gılıcı geyin donu

Gavga bulutları sardı her yanı

Doğdu goç yiğidin şan alma günü

Can sağ iken yurt vermeniz düşmana

Âşık Şenlik

 

1. Yukarıdaki metinlerden birincisi, Destan Dönemi Türk Edebiyatının sözlü ürünlerindendir. İkincisi ise IX. yüzyılda yaşamış bir halk şairine aittir. Sınıfınızda iki gruba ayrılınız. Gruplardan birinde birinci metni, ikincisinde ise ikinci metni, dönemlerindeki sanat zevki, işlenen konu, tema, kullanılan kelime ve kavramlar, söyleyiş özellikleri yönünden inceleyiniz. Vardığınız sonuçları grup raporu hâlinde sınıfa sununuz.

1.  Birinci metin destan dönemi aittir. Bu şiirde işlenen şavaştır. Kullanılan kelimeler bize yabancı gelse de yabancı etkileşimin olmadığını gösterir. Yine bu şiirde halk söyleyişlerini görebilmekteyiz. Diğer şiirde işlenen konu savaştır. Kullanılan kelimeler yabancı unsurlar yok denecek kadar azdır. Halka söyleyiş özellikleri göze çarpmaktadır.

 

2. Yukarıdaki fotoğrafları inceleyerek bir binanın yapım esnasında hangi aşamaları geçirdiğini belirtiniz. Bina inşaatında kullanılan malzemeler nelerdir? Küçük parçaların birleşerek bina gibi bir bütünü oluşturmasına siz de örnekler veriniz.

2. Yukarıdaki resimde binalar yapılırken temelinden çatısına kadar birçok işlem görmektedir. Bu işlemler sırasında kum, çimento, demir, tuğla gibi birçok unsur bir araya gelerek oluşturmaktadır.

 

3. Sınıfınıza getirdiğiniz şiiri düz yazıya çeviriniz. Oluşturduğunuz metinde niçin dize kullanmadığınızı açıklayınız.

3.

4. Aşağıdaki şiirleri okuyunuz. Bu şiirlerde şairlerin size hissettirmek istedikleri duyguyu ve vermek istedikleri düşünceyi tespit ediniz.

4. Birinci şiirde dünyanın geçiciliğini , ikinci şiir Yunus sevgisini üçüncü şiirde de ayrılık duygusunu işlemiştir.

 

5. Yandaki fotoğraf ve resim aynı varlığa ait farklı sanat dallarının ürünüdür. Şiir ve düz yazıda kullanılan dil arasında yanda verilen sanat ürünlerine benzer bir ilişki var mıdır? Açıklayınız.

5. Vardır. Düzyazı, bir varlığı olduğu aktarırken şiir değiştirerek sanatsal şekilde anlatır.

 

6. Sınıfınıza getirdiğiniz şiir ve düz yazıyı karşılaştırınız. Metinlerde dil nasıl kullanılmıştır? Benzerlik ve farklılıkları belirleyiniz.

6.

  • Şiir okunduğu zaman bir duygu, düşünce, derinlik, ses, ritim, ahenk uyandırır.  Düz yazı ise bir duygu, düşünce, derinlik, ses, ritim, ahenk gerektirmez. Bize daha çok bilgi vermeye yöneliktir.
  • Şiir az kelime çok anlam içerir.  Düz yazı ise uzun ve doğal konuştuğumuz gibidir.
  • Şiir de bir vurgu, sıradışılık olur. Neyin söylendiğinden çok nasıl söylendiği önemlidir.  Düz yazıda ise bu yoktur.Okunduğu gibidir, vurgu ve sıradışılık gerektirmez.

 

Çanakkale’de Mecidiye Tabyası’nda bulunan, 276 kilogramlık top mermisini tek başına topun namlusuna yerleştirip “Ocean (Oşın)” adlı İngilizlerin en büyük zırhlısını batıran Çanakkale Savaşı kahramanı Topçu Seyit Onbaşı’nın eski heykeli artık Ankara’da.

Yerinden alınması ve yerine konulan yeni heykelin beğenilmemesi nedeniyle heykeltıraşlar arasında tartışmalara neden olan heykel, artık Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünün bahçesinde

sergileniyor.

Basından, 17 Haziran 2006

Çanakkale içinde aynalı çarşı,

Ana ben gidiyom düşmana karşı,

Ah gençliğim eyvah!

Çanakkale içinde bir uzun servi,

Kimimiz nişanlı kimimiz evli.

Ah gençliğim eyvah!

Anonim

7.Yukarıdaki metinleri okuyunuz. Metinlerden hangisini daha ahenkli okudunuz? Sizce bu ahengi sağlayan nedir?

7. Şiirin okunuşu daha ahenklidir. Şiirin ahenk unsurları bunu etkili kılmaktadır.

 

8. Yukarıdaki türküyü düz yazı olarak yazınız. Yazdığınız metinle bu türkünün birbirinden farklı yönlerini açıklayınız.

8. Şiirin düzyazıya çevirirsek ahenk ve ses akışlarını  kaybeder. Farkı ise düzyazıda ahenk unsurları (kafiye, redif,  ölçü, ses akışı, ) yoktur şiirde vardır.

 

9. Aşağıdaki dizelerde şairler hangi kelimeleri gerçek anlamlarından uzak olarak kullanmıştır? Bu kelimeler, şiirlerde hangi anlam değerini kazanmıştır? Belirtiniz.

 

Gece sanki dağlarla çevrilmiş bir uçurum

Sessizlik duman gibi sarmış karanlıkları

Odamda yapayalnız boşluğu dinliyorum

Karanlık damla damla erirken karşı camda

Yine mi yalnızım, ey Allah’ım ben bu akşam?

Gölgemle yapayalnız yine bu boş odamda.

Haşim Nezihi OKAY

Atıyor sızıların, çıplak duvarda nabzı,

Çivi yaralarında, çivi yaralarında.

Kulak verin ki zaman, tahtayı kemiriyor,

Tavan aralarında, tavan aralarında.

Necip Fazıl KISAKÜREK

9. Karanlık muma benzetilmiş, gece uçuruma benzetilmiş, sessizlik dumana benzetilmiş. Benzetme yapılarak gerçek anlamından uzaklaşmıştır.

 

10. Şiir, gerçek hayattan uzak duyguların ifadesi midir? Tartışınız. Tartışma sonucunda vardığınız sonuçları sıralayınız.

10. Bazı şiirler vardır ki tamamen gerçek hayattan uzak duyguların ifadesi olarak karşımıza çıksa çoğunlukla şiirlerin karşılığı günümüzde değer bulmaktadır.

11. Yukarıdaki sanat ürünlerinden hangisi gerçeğine daha yakındır? Görüşünüzü nedenleriyle açıklayınız.

11. Birinci resim gerçektir. Diğeri sadece gerçeğin yansımasıdır.

 

12. Fotoğrafta kültürümüzü yansıtan hangi ürünleri görüyorsunuz? Kültür hangi unsurların bir araya gelmesiyle oluşur?

12. Birinci resim oya, mendil işlemesi, ikinci resim  çanta dokumacılığı, üçüncü resim kilim dokumacılığı, dördüncü resim yayık var. Kültür geçmişten günümüze kadar biriken  bilgi, gelenekle oluşur. Ataların bir sonraki kuşağa aktardığı unsurlara denir.

13 Aşağıya alınan şiirlerde hangi özellikler ortaktır?

13. Üçünün teması ortak :Ölümdür.

14. Hazırlıkta verilen örnek metinlerden hangisinin dili sadedir? Bu metinleri tarihsel süreç içinde düşündüğünüzde hangisi ilk önce yazılmış olabilir? Niçin böyle düşündünüz?

14. İkinci metnin dili daha sadedir. Bu metinleri tarihsel süreç içinde değerlendirirsek birinci metin daha önce yazılmıştır.  Birinci metin içinde öz Türkçe kelimeler çok fazla ve bize göre anlaşılması sıkıntılı oluyor. Diğerlerindeki yabancı kelimelerin yanında kullanılan kelimeler az da olsa metin hakkında bilgi veriyor.

 

16. Aşağıdaki resmi inceleyiniz. Bu resimde neler görüyorsunuz? Defterinize yazınız. Yazdıklarınızı okuyunuz. Arkadaşlarınızın yazdıkları ile sizin yazdıklarınız niçin farklı oldu? Düşüncelerinizi belirtiniz.

16. Sizin yorumunuzla arkadaşlarınız yorumları elbette farklı olacaktır çünkü her insan aynı  şekilde  değerlendiremez. Bunda da en büyük bakış açılarını farklı olmasıdır.

17. Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Şiirden ne anladığınızı arkadaşlarınıza açıklayınız.

 

Ve böyle biteviye

Vakit dar olsa gerek,

Hep içim ürpererek

Diyorum

Vakit dar olsa gerek.

 

Belirsiz bir âlemde,

Ekseri penceremde

Bekliyorum

Bir bahar olsa gerek.

 

Binmişim bir gemiye

Ve böyle biteviye

Gidiyorum

Bir diyar olsa gerek.

Ahmet Muhip DIRANAS

 

17.Cevabı size kalmış…

 

18. Sınıfınıza getirdiğiniz metinleri okuyunuz. Aynı konu hakkında yazılan bilimsel metin mi, şiir mi farklı farklı yorumlanabilir? Düşüncelerinizi metinlerden örneklerle belirtiniz.

18. Sanatsal metinlerde okuyucuyu farklı farklı yorumlaması normaldir. Bir şiirden özellikle semboller ve imgelerle dolu bir şiirden herkes farklı şeyler çıkarabilir. Bilimsel bir metin kısa, net cümleler yazıldığı  ve bilimin tek doğru peşinde koştuğu düşünürsek farklı anlamlar çıkarmak söz konusu değildir.

 

19. Sınıfınıza getirdiğiniz şiirleri okuyunuz. Sınıfta okunan şiirlerin hangi şairlere ait olabileceğini birbirinize sorunuz. Herkes aynı kişiyi mi tahmin etti? Niçin böyle cevaplar verildiğini tartışınız. Vardığınız sonuçları sınıf tahtasına yazınız.

19.

20. Yaptığınız araştırmadan yararlanarak Orhan Veli’nin Türk şiirinde nasıl bir çığır açtığını açıklayınız.

 

20. Orhan Veli, edebiyatımızda klasik şiir anlayışını yıkmış, söz sanatlarıyla süslü, kafiyeli, redifli , ölçülü şiiri anlayışının yerine kuralları olmayan serbest nazımla şiir geleneğini getirmiştir.

ÇÖZÜMLEME / İNCELEME

1. metin

ÇAĞIRAYIM MEVLÂ’M SENİ

ÇAĞIRAYIM MEVLÂ’M SENİ

Dağlar ile taşlar ile

Çağırayım Mevlâ’m seni

Seherlerde kuşlar ile

Çağırayım Mevlâ’m seni

Su dibinde mâhi ile

Sahralarda âhû ile

Abdal olup “Yâ hû” ile

Çağırayım Mevlâ’m seni

Gökyüzünde İsa ile

Tûr Dağı’nda Mûsa ile

Elindeki âsâ ile

Çağırayım Mevlâ’m seni

Yunus Emre

 

1. a. Yunus Emre, şiirini oluştururken aşağıdaki hangi özelliklerden yararlanmıştır? İşaretleyiniz.

Dönemindeki sosyal, siyasi, idari, adli, askerî,   dinî güçlerin etkinliklerinden xxx
Sivil toplum örgütlerinin etkinliklerinden  
Ticari hayat ve eğitim etkinliklerinden  

 

b. İşaretlediğiniz etkinliklerin birlikte oluşturdukları duygu, anlayış ve zevkin bütünü; şiirdeki hangi unsurun belirlenmesi için ölçüttür? Bu etkinliklerden sadece birine indirgenerek şiirin oluşmasına imkân sağlayan zihniyetin belirlenmesi mümkün müdür? Düşüncelerinizi nedenleriyle belirtiniz.

b. Bütün şiirlerin oluşturdukları anlamları tek bir nedene bağlamak doğru olmaz. Çünkü şiirleri doğru anlamak için dönemin siyasi, askeri, ekonomik , dini yapıları da göz önüne alınmadır. Şiirler şairleri içinde bulunduğu her ortamdan etkilenerek yazılır.

 

c. XIII. yüzyılın ortasıyla XIV. yüzyılın ilk yarısında yaşayan Yunus Emre bu dönemlere ait dinî ve sosyal görüşü şiirine nasıl yansımıştır? Yunus Emre bu görüşleri hangi kelime, kavram ve söyleyişlerle vermiştir? Aşağıya yazınız.

ç. Yunus Emre’nin şiirinde tasavvuf izleri görülmektedir. Tasavvufta amaç kişinin Allah’a ulaşmak için çaba sarf edip gerekli ibadetleri yapması beklenilir. Abdal, mevlam, hu, İsa , Musa… gibi kavram ve isimler o dönem toplumunda İslamiyet’in ve tasavvufun etkisi olduğu görülür.

 

2. metin

KASİDE

I. Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten

Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten

II. Ne mümkün zulm ile bî dad ile imhâ-ı hürriyyet

Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten

III. Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar

Uyân ey yâreli şîr-i jiyân bu hâb-ı gafletten

Namık Kemal

 

Günümüz Türkçesiyle

I. Çağın değer yargılarını doğruluktan ve samimiyetten sapmış görerek kendi arzumuz ve saygınlığımızla devlet kapısından ayrıldık.

II. Zulüm ile işkence ile hürriyeti ortadan kaldırmak ne mümkün; eğer kendinde bir güç görüyorsan insanoğlundan anlama yeteneğini kaldırmaya çalış.

III. Ey yaralı kükreyen aslan, senin gezdiğin güzel sahralar, zulmün köpeklerine kaldı, artık gaflet uykusundan uyan!

 

ç. Tanzimat Dönemi sanatçılarının niçin hak, adalet, hürriyet, insanlık, düşünce gibi kavramları işlediklerini, “Kaside” adlı şiirden yola çıkarakaçıklayınız. Bu konuda yaptığınız araştırma çalışmasından edindiğiniz bilgileri de kullanınız. Tanzimat Döneminde hangi sanat anlayışları etkili olmuştur? Aşağıya yazınız.

ç. Tanzimat  döneminde Batılılaşmanın etkisinde toplumun birçok tabakasında değişim başlamıştır. Bunun sonucunda insanlarda hak , adalet, özgürlük kavramları ortaya çıkmıştır.

Birinci dönemdeki sanat anlayışı : Sanat toplum için anlayışı hakimdir.

İkinci dönemdeki sanat anlayışı : Abdülhamit’in baskılarından dolayı sana için sanat anlayışı hakimdir.

 

Okuduğunuz şiirde bu sanat anlayışlarından hangisinin etkisi vardır?

Okuduğumuz metinde birinci dönem sanat anlayışının hakim olduğu görüyoruz.

 

3. metin

CENGE GİDERKEN

Bu topraklar ecdadımın ocağı,

Evim, köyüm hep bu yerin bucağı,

İşte vatan! İşte Tanrı kucağı!

Ata yurdun evlât bulmaz, giderim.

Tanrı’m şahit, duracağım sözümde,

Milletimin sevgileri özümde,

Vatanımdan başka şey yok gözümde.

Yâr yatağın düşman almaz, giderim.

Mehmet Emin YURDAKUL

 

d. “Kaside” ve “Cenge Giderken” adlı metinlerden öğrendiğiniz kadarıyla bu şiirlerin yazıldığı dönemlerde ülkemizin içinde bulunduğu sosyal, siyasi ve kültürel hayatın özelliklerini aşağıya yazınız.

d. Tanzimat ve Milli Edebiyat dönemlerinde Osmanlının kabuk değiştirdiği dönemler olarak göze çarpmaktadır. Tanzimat’ta Batılılaşma, Milli Edebiyat  döneminde ise Türkçülük düşüncelerinin hakim olduğunu görürüz. Bu iki toplumsal hayatta başlıca değişiklikleri ortaya çıkarmıştır. Siyasi hayatta meclis ve seçme hürriyeti getirmiştir. 

 

e. Yunus Emre şiirinde “Çağırayım Mevlâ’m seni” derken döneminde etkili olan tasavvuf ve edebiyat anlayışını ne ölçüde yansıtmıştır?Açıklayınız.

e. Yunus Emre Anadolu’da tasavvuf edebiyatını kuran kişilerin başında gelir ve bunu da sonuna kadar eserlerine ve topluma yansıtmıştır.

 

f. Kaside, XV. yüzyıldan sonra gelişen divan şiirinde pek çok örneği verilen bir şiir türüdür. Kasideler din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla belirli kurallarla oluşturulur. İkinci metin olarak verilen Namık Kemal’in şiiri, şekil bakımından bir kasidedir. Bu şiirin verilen beyitlerini inceleyerek konusunu bulunuz. Namık Kemal’in kasidesinde divan şiirinde yazılan kasidelerin etkisi olup olmadığı ve Namık Kemal’in divan şiiri geleneğinin etkisinde kalıp kalmadığı hakkındaki düşüncelerinizi nedenleriyle belirtiniz (Bu soruyu cevaplandırırkenaraştırma çalışması olarak okuduğunuz kasidelerin özellikleri hakkındaki düşüncelerinizi de belirtiniz.).

f. Namık Kemal’in yazmış olduğu kaside şekil bakımında Divan edebiyatındaki kaside ile aynı özelliklere sahiptir. Tek farkı Namık Kemal kasideyi bir devlet büyüğüne değil de soyut olan hürriyet kavramına yazmıştır. Bunda da geleneği etkisi elbette vardır ama Namık Kemal burada geleneği biraz değiştirip geliştirip bir sonraki kuşağa aktarmıştır.

 

4. metin

BİR’LER

Mavidir renklerin en çok doğup en çok boğanı

 

Okyanus, belki uyanmaz diye asla uyumaz.

 

İster ki deniz, tek yunus olsun, onu sevsin

 

Bir biçim bulsa bulut kendine ağlar mıydı?

 

Talât Sait HALMAN

 

5. metin

Günümüz Türkçesiyle

Sitem hep âşinâlardan gelür bîgâneden gelmez.              Sitem hep tanıdıklardan gelir, yabancıdan gelmez.

Nâbî

 

Günümüz Türkçesiyle

O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler.                     O balıklar ki denizin içindedir denizi bilmezler.

Hayalî

 

Ney gibi delindi ciğerüm ışkun elinden

Ahmed Paşa

 

2. a. Dördüncü metin olarak verilen “Bir’ler” birer dizelik şiirlerdir. Beşinci metin olarak verilen dizeler ise farklı şairlerin şiirlerinden alınmış mısra-ı berceste (seçkin dize)lerdir. Divan şairlerinin çoğu, gelişigüzel şiirler yazmaktansa derin anlamlar içeren tek bir dize söylemeyi sanat yeteneği olarak kabul ederler. Bu dizelerin her birinde bir tema, anlam ve ses bütünlüğü olup olmadığını tartışınız. En küçük şiir biriminin adı nedir? Belirtiniz.

2. Divan şiirindeki dizelerin her birinde bir anlam ve ses bütünlüğü vardır. Şiirde yapının en küçük birimi mısradır.

 

6. metin

GAZEL

I. Akıbet gönlüm esîr itdün o gîsularla sen

Hey ne câdûsun ki âteş bağladın mûlarla sen

II. Gamze-i fettânunı koydun ki yıkdı âlemi

Bahse talmışken çeh-i Bâbil’de câdûlarla sen

Nedim

Günümüz Türkçesiyle

I. Sonunda o saçlarla gönlümü esir ettin, hey sen nasıl bir büyücüsün ki kıllarla ateşi bağladın.

II. Sen Babil kuyusunda büyücülerle bahse dalmışken bıraktığın fitneci gamzen (yan bakışın) dünyayı yıktı.

 

7. metin

VATAN MERSİYESİ’nden

Âh, yaktık şu mübarek vatanın her yerini

Saçtık eflâke kadar dûdunu âteşlerini

Kapadı gözde olanlar çıkacak gözlerini

Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini

Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini

Serilip hâk-i hakarette vatan can veriyor

Yetişin son nefesimdir, gelin imdâda diyor

Sevgili vâlidemiz âkibet elden gidiyor

Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini

Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini

Bu vatandır dağıtan âleme ilm ü edebi

Bundadır Beyt-i Harem Mescid-i Aksâ-yı Nebi

Ne belâ çektik ise hep bu vatandır sebebi

Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini

Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini

Namık KEMAL

 

8. metin

Karanfil deste gider

Kokusu dosta gider

Sevip de alamayan

Gurbete hasta gider

Anonim

hzl.: Muammer SUN

 

b. Nedim’in gazeli, “Vatan Mersiyesi” ve 8. metin olarak verilen mâni aynı sayıda dizeden mi oluşmuştur? Bu şiirlerdeki dize sayısının farklı oluşunun nedeni ne olabilir?

b. Aynı dize sayısından oluşmaz. Mani dört dizeden oluşur gazel ise kitaptaki şekli ile 4 dize oluşur ama normalde 10 dize ile 30 dize arasında değişir. Bu farklılığı oluşmasında en büyük neden gelenektir. Gelenekte gazel 5-15 beyitten mani ise tek dörtlükten oluşur.

 

3. a. Şiir birimleri dize, beyit, bent, kıta ve şiir cümleleri olarak gruplandırılıp adlandırılırken hangi özellikler göz önünde bulundurulmuştur? Açıklayınız. Şiir birimlerinin anlam ve ses kaynaşmasıyla bütünleşerek nazmın hangi özelliğini oluşturabileceğini belirtiniz.

3.a. Bu gruplandırmalarda dize sayıları belirleyici olmuştur. İki dize varsa buna beyit dört dize varsa buna kıta denmiştir.

 

9. metin

KARA SEVDA

ak bir yaban güvercini

gibiydin aşk

vişnelere

bulaştın kirlendi beyazın.

takılmayan

telli duvak

verilmeyen mendil

düşlerde

kaldın.

…..

 

b. “Kara Sevda”adlı şiirde kaç şiir cümlesi vardır?  Bu şiir cümlelerindeki anlam hangi tema etrafında bütünleşmiştir? Bu şiirin nazım şekli incelenen diğer metinlerden farklı mıdır? Bu farklılığın nedenini tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan ortak görüşü tahtaya yazınız.

b. 9 tane cümleden oluşmuş. Başlıktan anlaşılacağı gibi tema Kara Sevda’dır.  Farklıdır. Nedeni diğerleri gibi dizelerdeki ölçüye dikkate edilmemiş ve serbest nazım şekli ile yazılmıştır.  Aruz ya da hece ile aynı şekil ortaya çıkmazdı. Dizelerdeki hece  ya da ses değerleri eşit olurdu.

 

10. metin

UZLETTE

 

c. “Kara Sevda” ve “Uzlette” adlı metinlerde ahenk nasıl sağlanmıştır? Bulunuz. Bu iki metinde kullanılan ahenk unsurları, seçilen kelimeler, anlamı tamamlayan birimler niçin aynı değildir? “Kara Sevda” adlı şiir günümüz şiirlerinden, Uzlette adlı şiir ise Fecriati Topluluğu şiirlerinden bir örnektir. Bu açıklamalardan da yararlanarak şiirlerin  yazıldığı edebî dönemler ve şairlerin sanat anlayışlarının bu farklılıkta ne kadar etkili olduğunu belirtiniz.

c. Kara Sevda serbest nazımla yazılmıştır. Buradaki ahenk unsurları için içses özellikleri, aliterasyon  ve asonanslara önem verilmelidir. Uzlette ise aruz kullanılmış ve buna göre kafiye redif uyak düzeni kullanılarak ahenk sağlanmıştır. Şairler  yaşadıkları dönemde kullanılan yapıları kendi şiirlerine uygularlar.

 

ç. “Uzlette” adlı metindeki şiirin birimini bulunuz. Bu metnin günümüz diline çevrilmiş hâli mi, orijinal hâli mi daha ahenkli ve anlam yönünden bütünlük içindedir? Görüşlerinizi nedenleriyle belirtiniz.

ç. Nazım birimi baştaki iki bölüm dörtlük diğerleri üç ve tek dize olduğu buna bend demek durumundayız. Tabi şiirin orijinal hali daha ahenklidir.

 

 d. “Gazel”, “Kara Sevda”, “Uzlette” adlı metinleri ölçü, kafiye, seçilen kelimeler, şiir birimleri, anlamın hangi temalar etrafında bütünleştiği yönlerinden inceleyerek karşılaştırınız. Şiirlerde bulduğunuz ortak ve farklı yönleri listeleyerek arkadaşlarınıza sununuz.

d.

11. metin

MUNZUR DAĞLARI

 

12. metin

 

13. metin

MÜSEMMEN

 

4. a Sınıfınızda üç gruba ayrılınız. 11., 12, 13.  metinlerin birimlerinin hangi tema etrafında bütünleştiğini gruplarınızla tespit ediniz. Bulunan bu temaların soyut bir kavram veya düşünce olarak eser dışında (müzikte, resim sanatında vb.) da var olup olmadığını inceleyiniz. Varılan sonuçları grup sözcüsü aracılığıyla sınıfa açıklayınız.

a. Birinci şiirde Munzur dağları , ikinci şiirde aşkı,  üçüncü şiirde ise Allah’a yapılan yakarışı dile getiriyor. Bu kavramlar edebiyatın dışındaki diğer sanatdallarında da vardır.

 

b.            Ben bir seyyah Arap olsam

Giysem karayı karayı

Yitirdim nazlı yârimi

Bulsam arayı arayı

Yukarıdaki dörtlükte her bir birimin ne anlattığını belirtiniz. Dörtlüğün anlamının hangi dizede tamamlandığını bulunuz. Dörtlükten bu dizeyi çıkardığınızı düşünürseniz dörtlüğün vermek istediği temaya ulaşabilir misiniz? Neden? Bu dörtlükte ahengi sağlayan kelime ve ekler hangileridir? Şiirdeki ilk üç dize son dizeyle anlam yönünden ilişkilendirilmiş midir? Sorulara verdiğiniz cevaplardan yola çıkarak şiirlerde temayı bulurken nelere dikkat edilmesi gerektiğini aşağıdaki şemayı tamamlayarak gösteriniz.

 

b. Dörtlüğün anlamı son iki dizede dile getirilmiştir. Burayı çıkarırsak anlam kaybolur ve temaya ulaşamayız. İlk üç dize ile son dize anlam bakımındanilişkilidir. Temayı oluşturan unsurlar: başlık, konu, kelimeler, ekler…

 

14. metin

SOHBET

Sevgili seninle ben pergel gibiyiz:

İki başımız var, bir tek bedenimiz.

Ne kadar dönersem döneyim çevremde:

Er geç baş başa verecek değil miyiz?

Hayyam

c. 12. metin olarak verilen Erzurumlu Emrah’ın şiirinde kaybolan sevgiliyi bulma, onunla beraber dolaşma isteği, aşk konusu olarak şiirde somutlaşmıştır. “Sohbet” adlı metnin konusu da aşktır. Her iki şiirde de aşk teması aynı yönden mi ele alınmış ve işlenmiştir? Düşüncenizi şiirlerden örneklerle açıklayınız.

c. Her ikisinin teması aşk ama aynı şekilde ele alınmamış. 4. Metinde pergel benzetmesi yapılmış.

ç. “Müsemmen” adlı şiirde şair, dünya nimetlerinden uzak imanlı, sabırlı ve kanaatkâr bir yaşam dilerken neden demokrasi ve başbakanlık değil de saltanat ve halifelik istemediğini söylüyor? Niçin Süleyman ve Asaf olmakistemiyor? Şiirin yazıldığı dönemin sosyal, siyasi yaşamı temanın oluşmasında ne ölçüde etkili olmuştur?

Ç. Şiirin yazıldığı dönem Osmanlı toplumu ve kanaatkarlık vurgulandıdönemdir. İnsanlara kanaatkar olmak ve bu dünyanın geçici olduğu anlatılmıştır. Bu da içinde yaşanılan sosyal ve siyasi temayı önemli ölçüde belirler.

 

15. metin

ÖLDÜKTEN SONRA

Diyecekler ki arkamdan

Ben öldükten sonra

O, yalnız şiir yazardı

Ve yağmurlu gecelerde

Elleri cebinde gezerdi

Yazık diyecek

Hatıra defterimi okuyan

Ne talihsiz adammış

İmanı gevremiş parasızlıktan

Muzaffer Tayyip USLU

d. “Öldükten Sonra” şiirinin şairi M.Tayyip Uslu zor bir çocukluk geçirmiş, parasızlık yüzünden öğrenimini tamamlayamamış, otuz dört yaşında veremden ölmüştür. Şairin şiirindeki tema ile yaşamı arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Her şiirin teması şairinden izler taşır mı? Tartışınız. Tartışmanın sonucu oluşan ortak görüşü tahtaya yazınız.

d. Şairin hayatı ile eserinde ele aldığı konu arasında sıkı bir bağlantı vardır. Her şiiri belirgin bir iz taşımasa da yazar ister istemez bunu eserine aktarır.

 

 5. a. Aşağıdaki paragrafı ve şiiri okuyunuz. Bu paragraf ve şiirlerde kullanılan dil, birbirinin aynı mıdır? Karşılaştırınız. Bulduğunuz ortak sonuçları maddeleyerek bir poster oluşturunuz. Bu posteri sınıfınıza asınız.

 

“Atatürk’ün belli bir sanat anlayışı olduğunu zannetmiyorum. Fakat pek ince ve duygulu bir sanat âşığıydı. Hatta diyebilirim ki bir edebî eseri en iyi, en doğru bir şekilde eleştirmesini bilirdi. Çevresindeki yazarlara ancak bu eleştirmeleri sonunda bir değer verirdi.”

Yavuz Bülent BAKİLER

 

Sana bağlandı gönüller o gün,

Baş kodu yoluna başı olan.

Sana eklendi sevgiler saygılar,

Yüceydin daha da yüceldin o zaman…

Atatürk bir destan oldu koskoca.

Selahattin BATU

 

16. metin

MÂNİ

Seherdi seçemedim

Dünyayı geçemedim

Gönül bir top ibrişim

Dolaştı açamadım

Anonim

 

17. metin

KAR

Kardır yağan üstümüze geceden,

Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,

Ormanın uğultusuyla birlikte

Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte

Kar yağıyor üstümüze, inceden.

Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,

Unutulmuş güzel şarkılar için

Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,

Rüzgâr gibi ta eski Anadolu’dan

Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!

Ahmet Muhip DIRANAS

 

b. Mânide kaç cümle vardır? Bu cümleler kaç dizeye yayılmıştır?

b. 3 tane cümle vardır ve anlatılar 4 dizeye yayılmıştır.

c. “Kar” adlı metnin ilk bendini bir cümle olarak aşağıya yazınız. Yazdığınız bu cümlede şiirin duyarlılığı var mıdır? Niçin?

c. Şiiri düzyazıya çevirirseniz şiirde verilmek duyarlılık gider.

ç. Mâni mi “Kar” şiiri mi doğal dile daha yakındır? Neden? Belirlediğiniz metinde doğal dilin imkânlarından nasıl yararlanılmıştır?

ç. Mani,  halk edebiyatıyla ve halk söyleyişine daha yakındır. Doğal dilin olanaklarından faydalanmıştır. Diğer şiirde ise sembolizm ve imge kullanılmıştır.

 

6. a. “Kar” şiirinde “düşünce ve mavilik” hangi sıfatlarla nitelendirilmiştir? Siz düşünce ve maviliği hangi sıfatla anlatırdınız? Şair niçin sizinle aynı kelimeleri kullanarak şiir yazmamıştır? Her insanın hayali ve düşüncesi neden birbirine benzemez? Açıklayınız.

a. Her insan başka bir alem olduğu için kendi dünyasında farklılıklar gösterir. Bizim anlatmış olduğumuz ifadelere bir başkası aynı şekilde değerlendirmeyebilir.

b. “Kar” şiirinde şairin sesini sorduğu, kimdir ya da nedir? Şair, “Kar” şiirinde hayallerini kelimelerle anlatabilmiş midir? Niçin? İnsanın hayal ve düşüncelerinin kelimelerle anlatılması mümkün müdür? Neden? Şairlerin, sınırlı olan anlatım gücüyle sınırsız olan hayal ve düşünceleri anlatırken neye başvurduğunu “Kar” adlı şiir ve mâniden örneklerle açıklayınız.

b. Şairin sesini sorduğu kişi ya da nesne yoruma açıktır. Anlatabilmiştir.  Bazı insanlar bazen hayallerini ve duygularını anlatacak kelimeler bulamayabilirler. Çünkü bu durum kişinin kendisiyle alakalıdır. Ya kelime hazine yetersizdir ya da hayalleri anlatılamayacak ölçüdedir.

 

18. metin

DAĞLAR

Başım dağ, saçlarım kardır,

Deli rüzgârlarım vardır,

Ovalar bana çok dardır,

Benim meskenim dağlardır.

Şehirler bana bir tuzak;

İnsan sohbetleri yasak;

Uzak olun benden, uzak,

Benim meskenim dağlardır.

Yârimi ellere verin;

Sevdamı yellere verin,

Yelleri bana gönderin;

Benim meskenim dağlardır.

Sabahattin Âli

7. a. “Dağlar” adlı metnin ilk dörtlüğünde şair, dağların kendisi için önemini anlatırken hangi kelimeleri kullanmıştır? “Dağ” kelimesi şaire niçin “baş, saç, kar, deli rüzgâr” kelimelerini çağrıştırmış olabilir? Düz yazılarda da şiirlerdeki gibi imgeler kullanılabilir mi? “Yâri ellere vermek, yârini eller almak” kelime grubu çok sık kullanılan bir anlatım tarzıdır. Bu tür durumların anlatıldığı kelime ya da kelime gruplarına “imge” denilebilir mi? Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.

a. Denilebilir çünkü imge soyut kavramları somutlaştırmak olarak ifade edebiliriz. Bu kelimelerle şair içinde durumu somut hale getirmiş oluyor.

 

19. metin

NE FAYDA!

Sen benimsin,

Ciğerparem, sevdiğim

Gülden ağır

Söylemem sana!

Saçlarına

Kızıl güller takayım.

Salın da gel,

Bir o yana

Bir bu yana!

Enver GÖKÇE

 

b. “Ne Fayda!” adlı metinde şair sevdiğine nasıl sesleniyor? Ona niçin “gülden ağır söyleyemeyeceğini” belirtiyor? “Gülden ağır söylemek” sözünü hangi anlamda kullanmış olabilir? Şair “ciğerpare” ve “gül” kelimeleriyle hangi soyut durumu somutlaştırmaya çalışmaktadır?

b. Ciğerparem diye sesleniyor. Gülden ağır söylemek deyimi de incitmemek anlamında kullanılmıştır. Ciğerpare ve gül kavramlarıyla da sevgisini somutlaştırmış oluyor.

8. a. “Kar”, “Dağlar” ve “Ne Fayda!” adlı şiirleri yeniden okuyunuz. Bu şiirlerde soyut düşünceyi somutlaştırmak için hangi imgeler kullanılmıştır? Belirleyiniz. Söz sanatlarının imgelerin oluşmasında nasıl bir işlevi olduğunu belirtiniz.

8.a. Bazı imgeler söz sanatlarıyla oluşturulur. Teşbih, mecaz, istiare gibi sanatlarda imge söz konusudur.

 

20. metin

Gül hasretünle yollara tutsun kulağını

Nergis gibi kıyâmete dek çeksün intizâr

Bakî

 

b. Yukarıdaki beyitte hangi varlıktan işiten bir insan davranışı bekleniyor? Hangi varlıktan intizar etmesi (devamlı gözlemek) isteniyor? İnsan olmayan varlıkların (bu beyitte olduğu gibi) insana ait özelliklerle (duyan, düşünen, hareket eden vb.) anlatıldığı sanata ne ad verilir?

b. Gülden insan davranışı bekleniyor. Nergis’in de intizar etmesi bekleniyor. Buradaki söz sanatı da kişileştirme (teşhis) dir.

 

c. Bakî’nin beytinde, hasreti çekildiği söylenen kim olabilir? Hasreti çeken varlığın adı niçin “gül” olarak adlandırılmıştır? Nergis çiçeğinin mitolojik hikâyesi hakkında neler biliyorsunuz? Beyitteki benzetilen, benzeyen, benzetme yönü ve benzetme edatını bularak aşağıya yazınız. Beyitte sözü daha etkili bir duruma getirmek için aralarında türlü yönlerle ilgi bulunan iki şeyden, benzerlik bakımından güçsüz durumda olan varlığın adı nedir? Nitelikçe daha üstün olan varlığın adı nedir? Bu sanata ne ad verilir?

c. Benzetme de zayıf olan “Benzeyen” , güçlü olan “Kendisine Benzetilen”dir. Bu iki unsurun olduğu sanata  benzetme (teşbih) adı verilir.

 

9. a. Sınıfınızda iki gruba ayrılınız. Aşağıda verilen beyitlerle “Dağlar” ve “Ne Fayda” adlı metinleri söz sanatı kullanılması açısından karşılaştırınız. Bu şiirlerin aralarındaki farkı belirleyiniz.

a. Kısa olması rağmen Ne Fayda şiirindeki söz sanatları daha yoğundur. Diğer şiirde de var ama o kadar değil.

 

Ah eylediğim serv-i hırâmânın içindir

Kan ağladığım gonce-i handanın içindir

Fuzulî

(serv- i hırâmân: servi boy, gonce-i handan: gonca gülüş)

Bakî çemende hayli perîşân imiş varak

Benzer ki bir şikâyeti var rûzgârdan

Bakî

(rûzgâr: 1. zaman, 2. yel; çemen: çimenlik, mec. dünya; varak: yaprak)

 

b. “Serv-i hırâmân, gonce-i handan” benzetmeleri bir imge midir? İmge ile söz sanatlarının oluşturulma amacı ortak olabilir mi? Açıklayınız.

b. Evet  buradakiler imgedir. Ortaktır. Anlatılan soyut ifadeleri daha çarpıcı ve somutlaştırmak için kullanılmıştır.

 

21. metin

GEÇEN DAKİKALARIM

Kim bilir nerdesiniz,

Geçen dakikalarım

Kim bilir nerdesiniz?

Yıldızların, korkarım,

Düştüğü yerdesiniz,

Geçen dakikalarım.

Gün geldi, saat çaldı,

Aranızda verin yer;

Sararmış biri kaldı!..

Necip Fazıl KISAKÜREK

 

10. a. “Geçen Dakikalarım” adlı metinde “dakika” kelimesi sadece bir zaman birimi anlamı mı taşımaktadır? Bu kelimenin çağrıştırdığı kavramlar nelerdir? Bu kelime, şiirde başka hangi anlamları kazanmaktadır? Şiirdeki söyleyiş özelliği ve “nerdesiniz, yerdesiniz”, “dakikalarım, korkarım”; “çaldı, kaldı” kelimelerindeki ses benzerlikleri, şiirin sezdirmek istediği anlama ne ölçüde yardımcı oluyor?

a. Hayır sadece dakika olarak kullanılmamıştır.  Yaptığı çağrışımlar; sararmış yaprak olabilir, yaşlanmış bir kişi olabilir. Ses benzerlikleri de anlama elbette katkısı olacaktır.

 

b. “Gün geldi, saat çaldı” dizesindeki gün ve saat hangi anlamlarda kullanılmıştır? Şiirde mecaz anlamın, gerçek anlamın önüne çıkmasının nedenini verilen diğer metinlerden örneklerle açıklayınız.

b. Gün geldi, saat çaldı hayatın son bulması anlamında kullanılmış olabilir. Şiirde şairin asıl vurgulamak istediği temel anlam değil mecaz anlamdır. Şiirde önemli olan mecazların yoğunluğudur.

 

11. Ne Fayda!” adlı şiiri, Bakî’den alınan beyit ile şiir dilleri açısından karşılaştırarak bulduğunuz benzerlik ve farklılıkları aşağıya yazınız.

Benzerlikler   Farklılıklar
Benzetmeler   var. Ne fayda   sade diğeri Arapça ve Farsça kelime var.
İmgeler   var. Biri halk   söyleyişine diğeri değil.

 

Hangi şiirin dili daha sanatlı ve anlam yönünden daha kapalıdır? Neden?

22. metin

MİLLET ŞARKISI

Çiğnendi yeter, varlığımız cehl ile kahre

Doğrandı mübârek vatanın bağrı sebebsiz.

Birlikte bugün bulmalıyız derdine çâre;

Can kardeşi, kan kardeşi, şan kardeşiyiz biz.

Millet yoludur, hak yoludur, tuttuğumuz yol;

Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa … Var ol!

Tevfik FİKRET

12. a. Sınıfınızdan iki arkadaşınızı seçiniz. Bu arkadaşlarınızdan biri “Millet Şarkısı” adlı şiiri düz yazı gibi diğeri ise şiir gibi okusun. Metni şiir ve düz yazı gibi okuyan arkadaşlarınızın çıkardıkları seslerin aynı olup olmadığını tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan ortak görüşü tahtayayazınız.

a.Şiiri etkili kılan okunuşu ve anlamındaki duygunun verilmesidir. Çıkan sesleraynı olabilir ama etki aynı olmaz.

 

23. metin

TÜRKÜ

Pınar başından bulanır                                (Pı nar ba şın dan bu la nır : 8’li hece ölçüsü, duraksız)

İner ovayı dolanır

Sende çok mallar talanır

 

Dağlar duman oldu                       (Dağ lar du man ol du : 2 + 2 + 2 = 6’lı hece ölçüsü)

Çayır çemen oldu

Ben yâri görmedim                        (Ben yâ ri gör me dim : 3 + 3 = 6’lı hece ölçüsü)

Hâlim yaman oldu

Anonim

b. “Millet Şarkısı” ve “Türkü” adlı metinlerde ahengi sağlayan ses, hece, kelime ve dizeler var mıdır? İnceleyiniz. Bu iki şiirin söyleyişleri (coşkulu, hüzünlü, sevinçli vb.) aynı mıdır? Belirleyiniz.

b. Her iki metinde ahenk unsurlar vardır ama her iki şiirinde okunuşları birbirinden faklıdır. 1. Şiir coşkulu 2. Şiir ise hüzünlü okunuşa sahiptir.

c. Türkü’nün birinci bölümü (bend) ve ikinci bölümündeki (kavuştak) dizelerinses özellikleri, ölçüsü ve durakları niçin farklı oluşturulmuştur? Açıklayınız.

c. Türküler müzik eşliğinde söylenir . Kavuştak ve bend olmak üzere ikibölümden oluşurlar. Bu iki bölümünde ezgi ve söylenişleri birbirinden faklıdır.

 

24. metin

GAZEL

I. Bu gamze değil / belâdır ey dost

 

Bu hande değil / cefâdır ey dost

II. Ben yâd— mıyım ki cân seninle

Halk olmadan âşinâdır ey dost

 

Ölçü: Mef’ûlü mefâ’ilün fa’ûlün

Ahmet Paşa

13. Ahmet Paşa’ya ait gazelin ilk beytini sesinize robot sesi tonu vererek okuyunuz. Daha sonra da sesinize duygu tonu katarak okuyunuz. Bu iki okuma arasındaki farklılığın nedenini belirtiniz.

13. Ritim, ahenk ve ses özelliklerini kaybeder.

 

25. metin

SALKIM SÖĞÜT

Akıyordu su

gösterip aynasında söğüt ağaçlarını.

Salkım söğütler yıkıyordu suda saçlarını

Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere

koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere!

Atlılar atlılar kızıl atlılar,

atları rüzgâr kanatlılar!

Atları rüzgâr kanat …

Atları rüzgâr …

Atları …

At …

Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!

Nâzım HİKMET

14. a. Sınıfınızda üç gruba ayrılınız. Grubun ilkiyle 23. metin olarak verilen türküyü, ikincisiyle 24. metin olarak verilen Ahmet Paşa’nın şiirini, üçüncüsüyle “Salkım Söğüt” adlı metni; dizelerindeki sesözellikleri, duraklarının düzenli verilmesi ve şiir vezinlerinden dolayı birritim farklılığı olup olmadığı ölçütleriyle inceleyiniz. Bulduğunuz sonucusınıfınıza açıklayınız.

a.            Türkü: Hece ölçüsü kullanılmış

Ahmet Paşanın şiiri: Aruz ölçüsü kullanılmış

Salkım Söğüt: Serbest tarzda yazılmıştır.

Her şiirin ölçüsü ne olursa olsun farklı bir okunuşa ve ses özelliğine sahiptir.

 

b. “Millet Şarkısı”, “Türkü”, “Salkım Söğüt” adlı metinlerin ve Ahmet Paşa’ya ait şiirin hangi şiir ölçüleri kullanılarak oluşturulduğunu belirtiniz. “Millet Şarkısı” adlı şiirin ölçüsü diğer metinlerden hangisine benziyor? Bulunuz.

b. Türkü ve Ahmet Paşa’nın şiirleri ölçülü tarzda yazılmıştır. Salkım Söğüt şiiri diğerlerinden faklıdır. Millet Şarkısı aruzla yazıldığı Ahmet Paşa’nın şiirine benziyor şekil olarak.

 

15. a. Türkünün ilk bendinin kafiye düzeni aşağıda verilmiştir. Siz de kavuştak bölümünün kafiye düzenini bulunuz.

a.            Dağlar duman oldu         

Çayır çemen oldu

Ben yâri görmedim

Hâlim yaman oldu

Oldu sözcükleri redif,   -n sesi ise yarım kafiyedir.

 

b. “Bu gamzdeğil belâdır ey dost

Bu handdeğil cefâdır ey dost” beytinde ve

Atlılar atlılar kızıl atlılar,

Atları rüzgâr kanatlılar!

Atları rüzgâr kanat

Atları rüzgâr…

Atları…

At

Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!”

bendinde söyleyiş farklılığı var mıdır? Her iki şiirde de kafiye ve redif bulunuyor mu? Bu şiirlerden hangisini dize ortasından bölerseniz bir dörtlük kafiyesi bulursunuz? Bu şiirlerin hangisinde sesli (asonans) ve sessiz (aliterasyon) harflerin tekrarından doğan bir ahenkkullanılmıştır?

Beyitteki koyu yazılan kelime ve ekler ile bentte ve beyitte altı çiziliseslerin özellikleri nedir? Açıklayınız.

b. Söyleyiş farklılığı vardır. Bu şiir serbest nazımla yazıldığı için diğerlerindenfarklıdır.

 

16. a. “Millet Şarkısı” adlı metin Serveti fünun Edebiyatı, Ahmet Paşa’ya ait “Gazel” Divan Edebiyatı, “Salkım Söğüt” adlı şiir Cumhuriyet DönemiEdebiyatına ait edebî ürünlerdir. Türkü anonim olduğu için hangi edebîdönemde oluşturulduğu kesin olarak söylenemez. Bu dört şiirin hepsinde de kendine ve dönemlerine özgü bir ses ve ritim anlayışı mevcuttur. İncelenen bu şiirlerde hangi ses ve ritim unsurları vardır? Aşağıya maddeleyerek yazınız (Soruyu cevaplandırırken farklı edebîdönemlerde oluşan ses ve ritim özellikleri hakkında yaptığınızaraştırmadan edindiğiniz bilgileri de kullanınız.).

a. Kısaca söylemek gerekirse  birinci  ve üçüncü şiir aruzla yazılmıştır. Aruz ölçüsü ile müzik iç içe geçmiştir. Burda kafiye ve rediflerin kullanılması ahenksağlamıştır. Diğer şiirde serbest nazım yazılmıştır fakat burda da sesözellikleriyle şekil özelliklerinin iç içe kullanılması şiiri etkili kılmıştır. (Şiirin şekline bakıldığında her dizede sözcük sayısı azalmaktadır. Şair atlıların yanındanayrılması ile çıkardıkları sesin ufukta kaybolmasını vermeye çalışmışlardır.)

 

b.“Millet Şarkısı”, “Türkü”, “Gazel” ve “Salkım Söğüt” adlı şiirler, ses veritim açısından bir­birleriyle ne tür benzerlikler gösteriyor? Aşağıyayazınız.

b. Aruzla yazılan şiirler aruzun yapısı gereği bir ahenk vardır çünkü aruz seslerinuzunluğu ve kısalığına dayanır. Yani Millet Şarkısı ve Gazel bu türe girer. Türküde hem söylenişinde sazın olması hem de hecenin ölçü ve duraklarının olması onu ahenkli kılar. Özellikle hece ölçüsünde durakların olması bunun içindir. Salkım Söğüt ise serbest yazılmasına rağmen onda da ahenk vardır çünkü kelimeler ses değerlerinin belli sistem içinde kullanılması da ahengi sağlar.

 

Bu şiirlerin, döneminin ses ve ritim özelliklerini yansıtıp yansıtmadığını nedeniyle söyleyiniz.

Yansıtır.

 

c. Bu şiirlerde ele alınan temaları belirtiniz.

ç. Bu şiirlerin temaları ve şairlerinin, şiirin ahenginin oluşmasındakietkisi nedir? Belirtiniz.

d. Şiirlerde size hitap eden kişi şair midir söyleyici midir? Belirleyiniz.

e. Şiirlerdeki söyleyicinin kullandığı ses ve söyleyiş özelliğinin size nasıl ve neyle yansıtıldığını açıklayınız.

26. metin

VEDA

Hani o, bırakıp giderken seni;

Bu öksüz tavrını takmayacaktın?

Alnına koyarken veda buseni,

Yüzüme bu türlü bakmayacaktın!

Hani ey gözlerim, bu son vedada,

Yolunu kaybeden yolcunun dağda,

Birini çağırmak için imdada,

Yaktığı ateşi yakmayacaktın.

Orhan Seyfi ORHON

 

17. a. “Veda” adlı şiirin, ilk dörtlüğünde kullanılan “sen, öksüz, veda, türlü” kelimelerini dizelerden çıkarırsanız dizelerin anlamında nasıl bir değişme olur? Yine bu dörtlükten son dizeyi çıkarırsanız dörtlüğün vermek istediği anlama ulaşılabilir mi? Düşüncelerinizi nedenleriyle birlikte açıklayınız.

17. a. Anlamında değişme olur. Aynı anlama ulaşamayız çünkü metindeki temayı veren bu kelimelerdir. Anlam bütünlüğü dağılır.

 

27. metin

SES

Günlerce ne gördüm, ne de bir kimseye sordum;

“Yârab! Hele, kalp ağrılarım durdu!” diyordum.

His var mı bu âlemde nekaahat gibi tatlı?

Gönlüm bu sevincin heyecânıyla kanadlı,

Bir tâze bahâr âlemi seyretti felekte;

Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek’te…

Akşam…Lekesiz, sâf, iyi bir yüz gibi akşam…

Tâ karşı bayırlarda tutuşmuş iki, üç cam;

Sâkin koyu, şen cepheli kasrıyle Küçüksu;

Ardında, vatan semtinin ormanları kuytu.

Bir neş’eli hengâmede, çepçevre, yamaçlar;

Hep aynı tahassüsle meyillenmiş ağaçlar,

Dalgın duyuyor rüzgârın âhengini dal, dal!..

Baktım, süzülüp geçti açıktan iki sandal.

Bir lâhzada bir pancur açılmış gibi yazdan,

Bir bestenin engin sesi yükseldi Boğaz’dan.

Yahya Kemal BEYATLI

 

b. “Ağrı, leke, yüz, hengâme, şen” kelimelerinin anlamlarınasözlüğünüzden bakınız. Bu kelimelerin “Ses” şiirinde hangi anlamlardakullanıldığını belirleyiniz. Şiirlerde kelimelerin niçin yeni anlamlarkazandığını “Ses” şiirinden örneklerle açıklayınız.

b. Ağrı: acı anlamında kullanılmamıştır. Heyecan anlamında kullanılmıştır. Lekede aynı şekilde sözcükteki anlamıyla kullanılmamıştır. Şiirler sanatsal metinler olduğu için kelimeler kendi gerçek anlamıyla kullanılmaz. Şiirler yan anlam ve mecazlar bakımından zengindir.

 

18. a.  Sınıfınızda iki grup oluşturunuz. Gruplarınızla “Veda” ve “Ses” adlı metinleri şiir gerçekliği yönünden inceleyiniz. Şiir gerçekliğiincelenirken gerçekliğin kişinin yorumuna göre ya da somut olanınsoyut algılamaya göre değiştiğine dikkat ediniz. Şiirlerde bulduğunuzgerçekliğin özelliklerini grup sözcüsü aracılığıyla sınıfa açıklayınız. Gruplar şiirlerde aynı gerçeklik özelliklerini mi buldular? Tespit ediniz.

a. İki şiirde gerçeklik açısından aynıdır. Yani gerçek anlamlı kelimelerinkullanıldığı bir şiir değildir. Daha çok mecaz, yan  anlamları yoğun olduğu sanatlıbirer şiirdir. Şiirlerde gerçeklik her zaman olduğu gibi ele alınmaz. Didaktik şiirlerin dışındaki şiirler gerçeklikten uzaktır.

 

b. “Ses” şiirinde şair akşamı, lekesiz, saf, iyi bir yüze benzetmektedir. Akşamın bir yüz olarak nitelendirilmesi şiir gerçekliğine hangi yönlerden uymaktadır?

b. Kurmaca gerçekliğe uyar. Şair burada benzetme yapmıştır.

 

28. metin

Âlemde doğru dost yoktur

Dedikleri gerçek imiş.

Kulunu saklayan Haktır

Dedikleri gerçek imiş.

Bulut asumâna ağar

Yerlere rahmetler yağar

Gün doğmadan neler doğar

Dedikleri gerçek imiş.

Kuloğlu

 

19. a. Kuloğlu’nun şiirinde “dünyada doğru dost olmadığı” tezisavunuluyor. “Veda” adlı şiirin son dörtlüğünde ise “yolunu kaybedeninsanların imdat çağırmak için ateş yaktıkları, sevgilisini kaybeden gözlerin de o ateş gibi parladığı” söyleniyor. Bu iki şiirden hangisi günlükhayattaki gerçekliğe daha yakındır? Neden?

a. Kuloğlu’nun şiiri daha geçekliğe yakındır. Çünkü diğer metin daha soyut olanbir kavramı anlatmaktadır ve hayat dışında fantastik algıyı anlatmaktadır. Kuloğlu’nun şiirindeki algı ise her zaman insanların başına gelen bir durum olduğu için yaşanabilir  bir niteliktedir.

b. “Ses” şiirinde betimlenen tabiat manzarası gerçek midir? Siz bu şiiri okuduğunuzda gözünüzde nasıl bir Boğaz manzarası canlandı? Anlatınız. Sizin anlattıklarınızla şiirdeki duygunun, sezginin, tasarımınve izlenimin anlatımı niçin birbirinin aynı değildir? Açıklayınız.

b. Gerçek değil. Şairler dış dünyada algıladıkları dünyayı kendi içinde ve kendi kelimeler somutlaştırarak anlatırlar. Burada önemli olan şairin tecrübeleri, betimlemeleri ve bu betimlemeleri yaparken kullandığı kelimeler.

 

29. metin

I. Ma’şûkanun cefâsı eğerçi cefâ değül

Şükr iderem ki bâri özün bî- vefâ değül

 

II. Çok servi boylu, câdu gözli, fitne kaşlu var

Mahbûb olursa sencileyin müntehâ değül

III. Senden eğerçi suret ile ben cüdâ olam

Bir lahza cân içinde hayâlün cüdâ değül

IV. Candan azizrek severem ben seni inan

Dâî sözinde Tanrı tanuk kim hatâ değül

Ahmed-i Da’î

 

Günümüz Türkçesiyle

I. Sevgilinin cefası her ne kadar cefa ise de değildir; / şükrediyorum ki bari aslın vefasız değil.

II. Servi boylu, büyücü gözlü, fitne kaşlı çok var. / Sevgili olursa senin gibigüzelliğinin en sonuna ulaşmış olmalı ama hiçbiri değil.

III. Ben senden her ne kadar görünüşte ayrı olsam da / can içinde hayalin bir an bile benden ayrı değil.

IV. Ben seni candan daha aziz tutar severim, inan; / Tanrı tanıktır, Daî’nin sözünde hata yoktur.

20. a. Ahmed-i Da’î’nin gazelinde, sevgili servi (ağaç) boylu, büyücü gözlü, fitne (kargaşa çıkaran) kaşlı olarak betimleniyor. Bu betimlemeyi şiirgerçekliğine göre değerlendiriniz. Şiirde sevgili betimlemesinin şair tarafından niçin değişik yorumlarla verildiğini açıklayınız.

a. Bu betimlemeler gerçek değildir tabi ki. Kurmaca yapıya sahiptir. Şair veyazarlar zaten gördükleri şeyleri çevrelerindeki farklı eşya ya varlıklara benzetecekler ki sanatın güzel yanı ortaya çıksın. Olduğu gibi anlatırsa estetiközelliği kalmaz.

b. Verilen metinlerde, yaşamdaki ve hayallerdeki gerçekliğin şair tarafından şiire aktarılırken nasıl değiştirildiğini örneklerle açıklayınız.

b.

c. Siz veda sahnesini şiirleştirseydiniz bu vedayı betimlemek için hangi benzetmeleri ve kelimeleri kullanırdınız?

c. Cevabı size kalmış.

ç. Hayatın tüm gerçekleri şiire hangi ölçüde yansıtılmalıdır? Tartışınız? Tartışmanız sonucunda vardığınız kararı tahtaya yazınız.

ç. Belki de sadece didaktik şiirlerde anlatılsa da oradaki metinlerde illa ki mecazlara, ya anlamlara gidebilir.

30. metin

Günümüz Türkçesiyle

Kara tünüğ keçürsedim                Karanlık gecenin geçmesini,

Agır unı uçursadım                        Ağır uykunun uçmasını istedim.

Yetikenig kaçursadım                   Yedikardeşler yıldızının dönüşünü defalarca saydım.

Sakış içre künüm toğdı                                Ben sayarken günümün güneşi doğdu.

Şairi ve hangi tarihte söylendiği bilinmiyor.

 

31. metin

Şol salınıp giden dilber

Boyuna kurban olduğum

Eğlen burda tanışalım

Diline kurban olduğum

Sabahtan uğradım yâre

İşimden oldum âvâre

Ayağın bastığın yere

Tozuna kurban olduğum

Karac’oğlan eder daim

Yâr ile nic’olur hâlim

Anası bir katı zalim

Kızına kurban olduğum

Karacaoğlan (XVI. yüzyıl)

 

32. metin

Güzel senden ayrılalı

Haylı zaman oldu gel gel

Bak gözümden akan yaşım

Âb-ı revân oldu gel gel

Böyle m’olur küsüp gitmek

Seni seveni terk etmek

Haram oldu yemek içmek

İşim figân oldu gel gel

Âşık (XVII. yüzyıl)

 

33. metin

Çoktur bu âlemde boşa yelenler

Kande bilenler ile bilmeyenler

Eskiden âdettir dağdan gelenler

Bağda olanları kovar demişler.

 

Dediler bu Pendi sordumsa kime

Tuz ekmek bilmezse müşkilim deme

Kül kömür ye nâmerd lokmasın yeme

Gün olur başına kakar demişler.

Levnî (XVIII. yüzyıl)

 

34. metin

Hak yoluna gidenlerin

Asâ olsam ellerine

Er pîr vasfın edenlerin

Kurban olsam dillerine

Vücudumu kavursalar

Yönüm yâre çevirseler

Harman edip savursalar

Muhabbetin yellerine

Seyranî (IX. yüzyıl)

 

35. metin

Güzelliğin on par’etmez

Bu bendeki aşk olmasa

Eğlenecek yer bulaman

Gönlümdeki köşk olmasa

 

Tabirin sığmaz kaleme

Derdin dermandır yâreme

İsmin yayılmaz âleme

Âşıklarda meşk olmasa

Âşık Veysel (XX. yüzyıl)

 

21. a. 30, 31, 32, 33, 34 ve 35. metinler özellikle yüzyılları belirtilerek arka arkaya verilmiştir. Araştırma çalışmasından da edindiğiniz bilgilere göre seçilen bu şiirlerin, Türk şiir geleneği içinde hangi gruba dâhil edilebileceğini nedenleriyle belirtiniz.

21. a.     30.    metin: Eski Türk Edebiyatına (Destan dönemi ) aittir. İçinde Öz Türkçe kelimeler var ve diğerlerine göre anlaşılması daha zordur.

31.    metin: Halk şiiri geleneğidir. Halk söyleyişleri  var , dörtlüklerle ve  heceyle yazılmıştır.

32.    metin: Yine halk şiiri geleneğidir. Halk söyleyişleri  var , dörtlüklerle ve  heceyle yazılmıştır.

33.    metin: Divan Edebiyatı geleneğidir. Aruzla yazılmış ve Osmanlıca kelimeler fazladır.

34.    metin: Halk şiir geleneği hakimdir.

35.    metin: Modern edebiyat içinde yazılmış olsa yazarı halk geleneğinden beslenmiştir.

 

b. 30, 31, 32, 33, 34 ve 35. metinlerin yapısını oluşturan birimleri, ahenk unsurlarını ve temasını bulunuz. Bu yapı, ahenk unsurları ve temaların ilk olarak hangi yüzyılda ortaya çıktığını söyleyebilir misiniz? Türk şiir geleneği içerisinde, geleneği oluşturan ve yaşatan şairlerin yüzyıllarca niçin birbirlerini etkilediklerini belirtiniz. Türk şiirinin tarihî gelişimi hakkında yaptığınız araştırma çalışmasından edindiğiniz bilgileri dekullanarak Türk dilinin şiir geleneğini oluşturan unsurları metinlerden örneklerle gösteriniz.

b. Türk şiirinin ahenk unsurları Orta Asya’da tarihin bilinmeyen karanlık devirlerinden itibaren sözlü olarak ortaya çıkmıştır. Şairler içinde bulundukları şairlerden  ya da daha öncekilerin yazdıklarından ister istemez etkilenirler. Türk şiirinden  4 gelenek göze çarpmaktadır:

1. Destan geleneği: Eski Türk edebiyatı olarak  bilinir. Sözlü kültür vardır. Anonimdir. Konuları yiğitlik , doğa ve sevda gibi konulardır.

2. Halk Edebiyatı geleneği: Destan dönemi edebiyatının İslamiyet’ten sonraki şeklidir. İçinde İslamiyet vardır. Anonim, tekke ve aşık olmak üzere üç koldan ilerler.

3. Divan Edebiyatı geleneği: 13. Yüzyıldan itibaren oluşan ve İran ve Arap etkisi görülen edebiyattır. Dili Arapça,Farsça ve Türkçe karışıktır. Kalıplaşmış şekilleri olan ağır ve ağdalı bir dili olan ama kesinlikle sistemli bir edebiyat geleneğidir. 13-19 yüzyıl arasında devam eder. Osmanlı izleri vardır.

4. Modern Edebiyat geleneği: Tanzimat’la birlikte Batı’yı tanıyanların Fransa’dan getirmeye çalıştığı edebiyattır ki şekil ve ahenk unsurları bakımından değişim kendini gösterir. Serbest nazım daha çok kullanılmıştır.

 

c. 30. metnin şairi niçin doğa ile ilgili kelimeleri, Karacaoğlan güzelliği metheden kelimeleri, Levnî dinle ilgili kelimeleri ve temalarıkullanmışlardır? Şiirlerin söylendiği / yazıldığı sosyal ve kültürel ortam şiirlere hangi farklı söyleyiş özelliklerini kazandırmıştır? Açıklayınız.

c. Şairlerin yaşadıkları sosyal çevre şairin üzerinde etkili olmuştur. Mesela Levni’nin yetiştiği ortam medrese kültürü hakimdir ve ister istemez bu da şiirlerine yansımıştır. Karacaoğlan da medrese görmemiş halk aşığıdır ondan beklenilen şey sevgilinin güzelliği anlatmaktır.

 

22. Bir İngiliz, Fransız, Iraklı, Kenyalı vb. Türk dilinin şiir geleneğiyle şiir yazar mı? Tartışınız. Tartışmanız sonucunda ortaya çıkan görüşü tahtaya yazınız.

22. Yazamaz. Yazabilmesi dilimize hakim olması yeterli olmaz aynı zamanda geleneğimize dair bütün şiirleri ve özellikleri bilmesi lazım.

23. 30, 31, 32, 33, 34 ve 35. metinler altı yüzyılın sanat anlayışını yansıtan eserlerdir. Türk halk şiiri hakkında yaptığınız araştırmadan edindiğiniz bilgileri de kullanarak bu metinlerin, Türk halk şiirinin hangi nazım biçim ve türleriyle oluşturulmuş olabileceğini belirtiniz.

23. Koşuk , Koşma, güzelleme gibi tür ve şekillerle yazmışlardır.

36. metin

İSTANBUL VE AYRILIK ÜSTÜNE

I                                                                                             II

Yapma be tren                                                Ne sinema, ne şu, ne bu, kardeşim

Ötme be öyle                                                  İstanbul’un orta yeri talimgâh

Ayırma ikide bir yuvadan                           Asker yüzüyor mavisinde gözlerimin

Kırmızıymış, pembeymiş                            Balık değil

Boşversene sen…                                          Ne mümkün duyurmamak anama

Kapkarasın işte ayrılırken                           Kışladaki yalnızlığı

Motorlu da olsan                                           Garipliğimi

Buharlı da…

Ergun EVREN

 

37. metin

Ağaçlar Geçtim Ordan

Dün gece kümese bir tilki girdi.

Bütün gece aradık, tilkiyi bulamadık,

Tilkiyi aradık, tilkiyi bulamadık,

Koruyu aradık, tilkiyi bulamadık.

Ne biçim bir tilkiymiş, şaştım gitti.

Kümese girmek için, (işte işin iç yüzü)

İnsan biraz bilet alır, birazcık para verir;

Demir tavında dövülür, ağaç yaşken eğilir.

(…), tilki yaşken eğilir;

Gün olur, kuşlar gelir, kuşlar karla örtülür.

Gün olur, tilki yürür, tilki dereden atlar,

Gözleri ağaçlarda, gözleri elmalarda.

Tilki horozu sever, dere tilkiyi sever.

Dalgın atlayışında alır cebine koyar;

Fısıltıyla yayılır benim gizli ikindim.

Ben tenhalık diye serçeleri bilirim.

Ülkü TAMER

 

38. metin

PENCEREMDE

Sevi bir kuştur havlar penceremde

Besini ilk çağdan bir tutam aydınlık

 

Sabahattin Kudret AKSAL

 

39. metin

MANSUR

renkler güneşten çıktılar

renkler güneşe girdiler

renkler güneşsiz öldüler

ne renk gerek bana

ne renksizlik

güneşler bir yerden çıktılar

güneşler bir yere girdiler

güneşler onsuz öldüler

ne karanlık gerek bana

ne karanlık

şekiller bir yerden geldiler

şekiller bir yere gittiler

şekiller görünmez oldular

büyük köse vur

bütün sesler bir seste boğuldu

mansûr

mansûuur

Asaf Halet ÇELEBİ

 

24. a. Sınıfınızda dört gruba ayrılınız. “İstanbul ve Ayrılık Üstüne”, “Ağaçlar Geçtim Ordan”, “Penceremde” ve “Mansur” adlı şiirleri gruplarınızla inceleyiniz. Metinlerden ne anladığınızı grup sözcünüzaracılığıyla bir kâğıda yazınız. Sınıf tahtasını dörde bölüp grupların metinler hakkındaki görüşlerini tahtaya aktarınız. Her grup aynı metinden aynı anlamı mı çıkarmış tespit ediniz.

a. Sanatsal metinlerin anlamı okuyucunun bilgisine, görgüsüne, kültürünegöre değişebileceğini herkes bu metinlerden aynı anlamları çıkaramayabilir.Yorum farklılıkları olabilir.

 

b. “İstanbul ve Ayrılık Üstüne” ve “Ağaçlar Geçtim Ordan” adlı metinlerde şiir yapılarının nasıl oluşturulduğunu bulunuz. Bu metinlerin dilinde mecazlar, imgeler var mıdır? İnceleyiniz. Şiirlerin temasını bulunuz. Daha sonra metinlerin yapısı ve temasınındizelerdeki anlam ilişkisini nasıl etkilediğini açıklayınız.

b. Yapıları itibariyle serbest nazımla yazılmıştır. Şiirlerin dilinde imgelerkullanılmıştır.

 

c. “Ağaçlar Geçtim Ordan” adlı metinde şairin dizelerde anlattığı olay, durum ve duygulardan yola çıkarak söylemediği olay, durum ve duyguların neler olduğunu belirtiniz.

c.

ç. “Mansur” adlı şiirde, şairin adını verdiği Mansûr kimdir? Şairin Mansûr’un adından bahsettiği ve her şeyin kaynağına döndüğünü anlattığı şiirinde okura sezdirmeye çalıştığı anlamlar nelerdir? Şairin şiire yüklediği anlamla sezdirdiği anlam değerleri arasında nasıl bir ilişki vardır?

ç. Hallac-ı Mansur olabilir.

 

d. “Penceremde” adlı metinde şair, seviyi kuş olarak isimlendiriyor amabu kuş ötmüyor, havlıyor. Üçüncü metni bir kez daha okuyunuz. Sizce bu kuş niçin havlıyor? Açıklayınız. Şiiri bir kez daha okuyunuz. Kuşun havlama nedenini yeniden yorumlayınız. Bu tekrarlar sonucunda farklıanlamlara ulaşıp ulaşmadığınızı belirtiniz.

d.

e. Metin incelemesinde şiirde bulunan yeni ve farklı anlamlarınkaynaklarının belirtilme zorunluluğu olmalı mıdır? Niçin?

e.

f. “İstanbul ve Ayrılık Üstüne” adlı metni ilk bendinden üçüncü ve altıncı dizelerini yok sayarak okuyunuz. Bendin anlamında bir değişme oldu mu? Belirtiniz.

f. Değişme oluyor, teması ortadan kalkıyor.

 

25. “Ağaçlar Geçtim Ordan” adlı şiir sizde hangi duyguları uyandırdı? Belirtiniz.

25.

40. metin

BEN ORHAN VELİ

Ben Orhan Veli,

“Yazık oldu Süleyman Efendiye”

Mısra-ı meşhurunun mübdii…

Duydum ki merak ediyormuşsunuz,

Hususi hayatımı,

Anlatayım:

Evvela adamım, yani

Sirk hayvanı filan değilim.

Burnum var, kulağım var,

Pek biçimli olmamakla beraber.

Bir evde otururum,

Bir işte çalışırım.

Ispanağı çok severim.

Puf böreğine hele

Biterim.

Malda mülkte gözüm yoktur.

Vallahi yoktur.

Oktay Rıfat’la Melih Cevdet’tir

En yakın arkadaşlarım.

Bir de sevgilim vardır pek muteber;

İsmini söyleyemem,

Edebiyat tarihçisi bulsun.

Ehemmiyetsiz şeylerle uğraşırım,

Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz

Sadece üdeba arasındadır.

Ne bileyim,

Belki daha bin bir huyum vardır.

Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya?

Onlar da bunlara benzer.

Orhan Veli

 

41. metin

MACERA

Küçüktüm, küçücüktüm,

Oltayı attım denize;

Bir üşüşüverdi balıklar,

Denizi gördüm.

Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;

Kuyruğu ebemkuşağı renginde;

Bir salıverdim gökyüzüne;

Gökyüzünü gördüm.

Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;

Para kazanmak gerekti;

Girdim insanların içine;

İnsanları gördüm.

Ne yârdan geçerim, ne serden;

Ne denizlerden ne gökyüzünden ama…

Bırakmıyor son gördüğüm,

Bırakmıyor geçim derdi.

Oymuş, diyorum, zavallı şairin

Görüp göreceği.

Orhan Veli

 

26. a. Orhan Veli’nin kendi hayat hikâyesini konu edindiği “Ben Orhan Veli” adlı şiirinden yola çıkarak hayalinizde canlanan kişiyi betimleyiniz.

a. Herkes gibi sıradanlık bir yaratılışa sahip ama biraz esprili ve mizahi yönügüçlü olan biri. Malda mülkte gözü olmadığını belirtiyor. Çeşitli yiyecekleri sevip sevmediğinden bahsediyor. Yani herkes gibi sıradan biri.

b. “Macera” adlı şiirden Orhan Veli’nin hayatı hakkında çıkarımlarda bulununuz.

b. Her şeyi yaşayarak öğrenen ve küçüklüğünden beri hayatın içinde koşturan ve tecrübelerini hayatla mücadele ederek sağlayan biri.

 

c. “Ben Orhan Veli” ve “Macera” adlı şiirleri aşağıdaki özelliklere görekarşılaştırarak bu özelliklerin hangi şiire ait olduğunu işaretleyiniz.

 

Özellikler Macera Ben Orhan Veli
• Şair eserinin adını belirtmiş.   XX
•Herkes gibi sıradan biri olduğunu belirtmiş.   XX
• Geçim sıkıntısından bahsetmiş. XX  
• Çocukluk günlerinden bahsetmiş. XX  
• Sevdiği yiyeceklerden bahsetmiş.   XX
• Arkadaşlarının adını belirtmiş.   XX
• Şiir yazdığını belirtmiş.   XX
• Yaşamından bahsetmiş. XX XX

ç. Tabloda işaretlediğiniz özellikler şairin diğer şiirlerinde de yer alabilir mi? Düşüncelerinizi nedenlerini belirterek yazınız.

ç. Alabilir çünkü şairler yaşamıyla ilgili özellikleri eserlerine aktarmaktançekinmezler.

d. “Macera” şiirinde şair, hayatının hangi dönemlerinden söz etmektedir?

d. Çocukluk ve gençlik dönemlerinden bahsediyor.

e. Orhan Veli, evreni keşfini şiirdeki hangi sözleriyle dile getirmiştir?

e. “Denizi, insanları, gökyüzünü gördüm” mısra sonlarındaki hayatıyla ilgilikeşiflerini yaşayarak bulduğunu belirtmiştir.

f. Şairin, şiirin sonunda yakındığı nedir?

f.Geçim sıkıntısından şikayetçi.

g. Orhan Veli hakkında yaptığınız araştırmadan edindiğiniz bilgileri dekullanarak “Ben Orhan Veli” ve “Macera” adlı şiirlerde şairin hangi kişilik özelliklerinin bulunduğunu aşağıya yazınız.

g. Geçim sıkıntısı olan, Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile arkadaş olan, şiirleryazan, mizahi bir kişiliğe sahip ve bu özelliğini de şiirlerine yansıtan biridir. Bunları da hayatından ve şiirlerinden bulabiliriz.

ğ. Orhan Veli deniz sevgisini “Macera” adlı şiirine yansıtabilmiş midir?Açıklayınız.

ğ. Evet yansıtmıştır.

h. “Macera” şiirinden yola çıkarak Orhan Veli’nin şiir anlayışı hakkındabilgi veriniz.

h. Türk şiirine yeni soluk getirmiştir. Redif, kafiyelere karşıdır. Sanatlı , süslü vesanatkarane bir söyleyişe şiirde yer vermez. Ölçüye karşıdır. Serbest yazmayıtercih etmiştir. Günlük hayattaki sıradan insanı şiirine konu edinmiştir.

ANLAMA-YORUMLAMA

 

1. a. Örnek metin olarak verilen “Bir’ler”i kendi cümlelerinizle aşağıya yazınız.

1. a. Renklerin en çok boğanı mavidir.

    O uyanmaz diye asla uyumayan okyanustur.

    Bulu bir şekle girebilse kendine hiç ağlar mı?

 

b. Sizin yazdığınız cümleler mi yoksa “Bir’ler” mi daha şiirseldir? Tartışınız. Şiirselliği sağlayan ögeler nelerdir? Tahtaya yazınız.

b. Bir’ler şiiri daha şiirseldir.

 

2. İkinci metin olarak verilen Namık Kemal’in Kasidesi’nde kullandığı dili rahatlıkla anlayabiliyor musunuz? Bu durumu neyle ilişkilendirebilirsiniz?

2. Arapça, Farsça, Türkçe karışımı bir dil olan Osmanlıca olduğu için kolayca anlamıyoruz. Bunun nedeni yüzyıllardan beri süregelen Divan edebiyatının etkisinde söz edilebilmektedir.

 

3. Çağırayım Mevlâ’m Seni, Kaside, Cenge Giderken adlı metinlerin zihniyet özelliklerini belirleyerek aşağıya yazınız. Bu özelliklerdenhangileri birbirine benzemektedir? Belirtiniz.

3. Çağırayım Mevlâ’m Seni: İslamiyet’in etkisiyle yazılmıştır ve toplumdakiinsanlarda bu düşünce yaygınlaşmıştır.

Kaside: Özgürlük, adalet , hürriyet kavramlarıyla beraber demokratikleşme kaygısı görülmektedir.

Cenge Giderken: Halkın arasında milliyetçilik, Türkçülük fikrinin ortaya çıktığıgörülmektedir.

 

4. Günümüz şairlerinden birine ait olan ve sınıfınıza getirdiğiniz şiiri okuyunuz. Şairin, dönemin sanat anlayışını şiirine yansıtıp yansıtmadığını inceleyiniz. “Her sanat eseri kendinden önceki ya da yazıldığı dönemdeki sanat anlayışını yansıtmalı mıdır?” konusunu tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan ortak görüşü açıklayınız.

4.  Her sanat eserinin yazarı  yaşadığı toplumla ilgili farkına varsa da varmasa da bilerek yapsa da yapmasa da toplumun zihniyeti hakkında ipucu verir. Hersanat eseri de kendinde önceki geleneği yansıtmak zorunda değil ama bunu bilinçli bir şekilde yapmadan farkına vermeden verir.

 

5. Nedim’in Gazeli’nin dili, ahenk unsurları ve şiir birimiyledeğerlendirdiğinizde hangi dönemin nazım şeklini yansıtıyor diyebilirsiniz? Bu düşüncenizi metinden örnekle açıklayınız.

5. Divan edebiyatı dönemini yansıtıyor. Osmanlıca kelimeler olması, aruz kullanılması, beyitlerle yazılması…

6. “Kara Sevda” adlı şiirde aşk hangi kelimelerle somutlaştırılıp anlatılmıştır? Siz aşkı anlatmak için hangi kelimeleri kullanırdınız?

6. Aşk, sevda ve günah gibi kavramlar somutlaştırılmıştır. Size kalmış bu bölüm….

 

7. “Kara Sevda” ve “Uzlette” adlı metinlerde kullanılan sıfatları bulunuz. Bu sıfatların şiirlerde niçin kullanıldığını belirtiniz.

7. Kör kuyular, yasemin kokulu günah, lacivert duman … Bunlar şiirde imge yapılmak ve soyut olan kavramları somutlaştırmak için kullanılmıştır.

 

8. “Uzlette” şiiri ile geleneksel şiir birimimiz olan dörtlükler arasında nazım şekli bakımından bir benzerlik var mıdır? “Uzlette” şiirinin nazım şekli günümüzde kullanılıyor mu? Niçin? Bu nazım şekli sizce şaire mi yoksa şiirin yazıldığı edebî döneme mi özgüdür?

8. Benzerlik yok. Çok kullanılmıyor.  Günümüzde daha  şairler serbest yazmayıdeniyorlar. Buradaki nazım  şekli şairin yaşadığı Fecri Ati döneminde  çok kullanılan şekildir.

 

9. “Munzur Dağları” adlı metinde “Munzur dağları haşin ve güzeldir.” teması işlenmiştir. Bu tema ne kadar evrenseldir? Bir İngiliz ya daGüney Afrikalı bir şair, Munzur’u konu edinen şiir yazar mıydı? Tartışınız. Tartışmanız sonucunda şairlerin temalarını nelere göre belirlediklerini açıklayınız.

9. Teması evrensel olması ve diğer milletleri bırakalım Munzur yaşamayanlardahi Munzur’u anlatmazdı. Onun için temayı ana etken yazarın içinde yaşadığı ortam ve hissettiği duygu yoğunluğudur.

 

10. Erzurumlu Emrah şiirinde, ilk dörtlükte kaybolan sevgiliyi ararken ikinci dörtlükte bu temadan uzaklaşmış gibi görünüyor, bu durumu neye bağlayarak açıklarsınız?

10. Temalar konuların etrafında şekillenir. Bazen şiirde birkaç tane konu olabilir ama tek bir tane tema vardır.

 

11. “Öldükten Sonra” adlı metinde gerçek hayat, şiirin temasında nasıl etkili olmuştur? Şiirlerde, edebî gerçekliği aşan boyutta gerçekliğintema olarak yer alması sanatsallığı yok eder mi? Düşüncelerinizi örneklerle açıklayınız.

11Bazen fantastik ve gerçeküstü yazılan şiirler diğerlerinden daha etkili olabilmektedir. Burada önemli olan yazarın onu aktarırken kullanmış olduğu ifadelerdir.

 

Seneler aktı gitti, artık ne kuş, ne anne

Biçare yaşlı asma sarardı ve çürüdü.

Kapıyı, duvarları vahşi otlar bürüdü,

Ve ben ağlıyorum, o günlerin peşinde.

Alphonse De LAMARTINE (Alfons Dö Lamartin)

 

12. Yukarıdaki dörtlüğün teması soyut bir kavram olarak evrende nasıl yer alır? Düşüncelerinizi belirtiniz.

12. …

 

13. On altıncı metin olarak verilen mânide şair neden yakınmaktadır? Bu metindeki durumu düz yazıyla anlatsaydı aynı kelimeleri kullanabilir miydi? Neden?

13. Gönlünden şikayetçi. Aynı kelimeler olmazdı. En azından kullandığı benzetme aynı olmayabilirdi.

 

14. “Kar” adlı metinde nasıl bir doğa manzarası betimleniyor? Şair bu manzara içinde aradığını niçin açıkça söylememiştir?

14.  Her tarafta geçenin, maviliğin  ve sesin hakim olduğu tablo çizmiştir. Açıkça söylerse anlam çabucak belirdiği için etkili olmaz.

 

15. “Dağlar” adlı metinde şair, şehirleri niçin “tuzak” olarak nitelendiriyor? Sizce bu kelime bir imge midir değil midir? Neden?

15. Bu da bir imgedir. Şehirlerin yoğun hayatı insanı köyünden dağlarından uzaklaştırdığı için tuzak ve dolayısıyla şair imge yapmıştır. Bu soyut kavramı da tuzağa benzeterek somutlaştırmıştır.

 

16. Divan şiirinde kullanılan edebî sanatlar, günümüz şiirlerine yansımış mıdır? Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.

16. Birçoğu yansımış olsa da yanı imgeler aynı şekilde devam etmeyebilir. Gül- bülbül yansımış ama günümüzdeki şairler artık imgeleri Divan şiirindeki gibi kalıplaşmış  ve genel olanı değil de daha yenilikçi ve özel olanı tercih etmişlerdir.

 

17. “Ne Fayda!” adlı metinde şair sevdiğini “ciğerparem” kelimesiyle anlatıyor ve ciğerinin parçasına benzetiyor. Siz sevdiğinizi hangi benzetme ile anlatırdınız?

17. Size kalmış sorunun cevabı…

 

18. Zamanın geçiciliğini anlatan bir imge bulunuz. Bulduğunuz imge diğer arkadaşlarınızın bulduğuyla niçin farklı oldu? Tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan ortak görüşünüzü tahtaya yazınız.

18. Herkesin bulduğu imge elbette ki farklı olacak çünkü her inşan farklı düşünür ve farklı duygulara sahip olmakla birlikte her insanın sanatsal bilgisi, görgüsü aynı değildir.

 

19. “Millet Şarkısı” adlı metinde, “millet, hak, yaşa, var ol” gibi kelimelerin kullanılması hem bir ahenk özelliği oluşturuyor hem de şiirde coşkulu bir söyleyiş sağlıyor. Sizce şair niçin böyle bir ahenk unsuru oluşturmuştur? Açıklayınız.

19. Duygu ile betimlemeyi yan yana vermeye çalışmıştır.

 

20. “Salkım Söğüt” adlı metni okuduktan sonra gözünüzün önünde nasıl bir manzara canlandı? Anlatınız. Şair şiirin son dizesinde neye üzülmektedir? Sizce atlı ve hayat arasındaki anlam ilişkisi, şiire göre mi oluşturulmuştur? Niçin?

20. Bir grup atlının insanların geçip ufka giderken görüntü ve çıkardıkları sesleri şiirin şekliyle vermeye çalışmıştır.

 

21. Yirmi üçüncü metin olarak verilen türküde anlam bent bölümünde mi, kavuştak bölümünde mi ortaya çıkmaktadır? Şiirin biçim özelliğindeki farklılık, ahengi hangi yönlerden zenginleştirmiştir? Günümüzdeki pop şarkılarında, türkülerdeki ahengin aynısı mevcut mudur? Tartışınız. Tartışmanın sonucu oluşan görüşleri tahtaya yazınız.

21.Kavuştak bölümünde verilmiştir. Müzik ile zenginleştirilmiştir. Ahengi müzik desteklemiştir. Pop şarkılarının sözlerindeki saçmalıkları müzik gidermektedir.

22. Aşağıda numaraları verilen örnek metinlerin sizde uyandırdığı duyguları yazınız.

26. metin (Veda) Sevgiliye duyulan his
27. metin (Ses) Dünyada dost bulmanın zorluğu
28. metin Boğazın güzelliği
29. metin Hüzün ve sevda              

 

23. Aşağıda numaraları verilen metinleri tabloda istenen özelliklere göre karşılaştırınız.

Örnek metinleri aşağıdaki tabloya göre karşılaştırınız.                 

Aranan Özellik 1. metin 2. metin 3. metin 4. metin
Şiirin Teması        
Şiirdeki Temanın Hangi Yönden   Ele Alındığı        
Şiirden Çıkarılan Anlam        
Şiirdeki Gerçek Olaylar /   Durumlar ve Bu Olay ile Durumların Günümüzde-ki Gerçekliğe Yakınlığı        
Şiirdeki Hayalî Olaylar ve   Durumlar ile Şiir Gerçekliğinin Şair Tarafından Nasıl Yorumlandığı                        

 

24. Otuzuncu metin olarak verilen dörtlüğün teması ve şiir yapısı günümüz şiirlerinde hâlâ kullanılıyor mu? Bu şiirdeki dilin günümüze kadar gelememesinin sebebi neler olabilir?

24. Teması da yapısı da halen kullanılıyor fakat dilinin üzerinden yüzyıllar geçtiği ve dilin sürekli gelişim gösterdiği için günümüze gelememiştir. Dildeki birçok kelime doğar, kullanımı yaygınlaşır ve zamanla unutulur. Buna en güzel örnek bu şiirdir.

25. Otuz birinci metin olarak verilen, Karacaoğlan’ın şiirinden, yaşadığı devrin sosyal yaşantısı hakkında bilgi edindiniz mi? Bu durumu nasıl açıklarsınız?

25. Çok fazla bilgi vermez. Çünkü şair daha sevda üzerine şiirler yazdığı için sosyal yaşama değinmemiştir.

 

26. Otuz ikinci metin olarak verilen, Âşık’ın şiirinden “ab-ı revân, figân, haram”; Seyranî’nin şiirinde “Hak, asâ, pîr, muhabbet” kelimelerinin kullanılmasının nedenlerini tartışınız. Edebî dilin yüzyıllara göre değişimini şiirlerden örneklerle açıklayınız. Bu durumu şiir geleneği için nasıl yorumluyorsunuz? Düşüncelerinizi belirtiniz.

26. Bu kelimeler edebi dili zaman içerisinde girmiş ve çok beğenildiği için kullanılmaya devam edegelmiştir. Mesela ceylan, ahu, maral, gazal  kelimelerinin dördü de aynı  olmasına rağmen bunların şiirde kullanılması farklılık gösterir. Divan edebiyatında maral, ahu ve gazal kelimeleri kullanılırken Halk Edebiyatında ceylan kelimesi kullanılır. Bunda da en büyük etken geleneğin hakim olmasıdır.

 

27. Dörtlük, hece ölçüsü, yarım ya da tam uyak, sade bir dil halk şiirimizin temelini oluşturan unsurlardır. Bu unsurlar günümüz şiirinde hâlâ mevcut mudur? Tartışınız. Tartışma sonucunda vardığınız kararı sınıf tahtasına yazınız.

27. Halen etkindir. Günümüzde de uyaklı ve kafiyeli şiirler yazanlar vardır. Abdurrahim Karakoç gibi …

 

28. “Ağaçlar Geçtim Ordan” ve “Mansur” adlı şiirleri tekrar okuyunuz. Bu şiirleri okurken neler hissettiğinizi anlatınız. Arkadaşlarınız da sizinle aynı hisleri mi taşıyor? Sorunuz. Bu şiirleri; üzgünken, sevinçliyken, âşıkken yada on sene sonra tekrar okusanız ilk okuduğunuzdaki hislere mi sahip olursunuz? Tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan görüşü tahtaya yazınız.

28.

 

29. “Mansur” adlı metinde “renkler, güneşler, şekiller” kelimeleri kullanılmasaydı şiirde anlam bütünlüğü kurulabilir miydi? Neden?

29. Kurulamazdı.

 

30. a. “Mansur” adlı metinde kullanılan imge, şiirin yapısını ve anlamını nasıl etkilemiştir? Açıklayınız.

a. Serbest nazımla yazılmıştır. Şairler vermek istedikleri mesajı en güzel ileten nazım şekillerini kullanmayı tercih ederler.

b. “Ağaçlar Geçtim Ordan” ve “Mansur” adlı metinlerden hangisini, niçin beğendiğinizi açıklayınız. Siz bir şiir yazsanız incelediğiniz şiirlerin şairlerinin hangisini örnek alırdınız?

b. Cevabı size kalmış.

 

c. Şiirlerin neden çok anlamlı olduğu hakkında yaptığınız araştırmadan edindiğiniz bilgileri de kullanarak kolay anlaşılır şiirlerle anlamın sezgiye dayandırıldığı şiirler arasında ne gibi farklılıklar vardır? Görüşlerinizi nedenleriyle birlikte belirtiniz.

c. Sanatsal metinler çok anlamlıdır. Şiir de sanatsal metinler içinde en kapalı anlatıma sahip olan özelliktir. Bunda en büyük etken şairlerin yükledikleri görevden kaynaklanmaktadır. Bazıları şiirde mana ararken bazıları şiirde anlam aramanın gereksiz olduğuna inanırlar.

 

31. Siz çevrenizdeki olayları, olguları vb. anlatmak için Orhan Veli’nin kullandığı kelimelere mi başvururdunuz? Niçin?

31. Yazdığım metne göre değişir. Sanatlı bir metin yazılıyorsa ister istemez mecazlara ve söz sanatlarına başvurulması gerekiyor.

 

32. Orhan Veli, “Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım; / Para kazanmak gerekti; / Girdim insanların içine, / insanları gördüm.” dizelerinde hayatın hangi gerçekliğini şiirine yansıtıyor?

32. Yaşamda her şeyin zor oluğu ve bazı şeylerin tecrübe edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

 

33. Sizce Orhan Veli kendi deyimiyle “zavallı bir şair” midir? Duygularını böylesine sade sözlerle ifade eden bir şairin sanat yeteneği hakkında neler söyleyebilirsiniz?

33. Sade bir duyguyu bu kadar sade kelimelerle söyleyip etkili olmak elbette önemli bir sanatçının yapabileceği özelliklerdir.

 

34. “Ben Orhan Veli” şiirinde anlam bütünlüğü hangi şiir birimleriyle sağlanmıştır? Şiirde anlamı oluşturmak için belli bir şiir birimi gerekli midir? Niçin?

34. Şair anlamı şiirin bütününe yaymıştır. Elbette ki belli bir bilgi birikimi gerekir. Orhan Veli, kendisinden önceki gibi yazılan şiiri yazamadığı için değil edebiyata yeni bir anlayış getirmek gerektiğini düşünür.

DEĞERLENDİRME SORULARI

1. Aşağıdaki cümleleri konudan edindiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.

Şiirlerden yazıldığı DÖNEMLE ilgili sosyal hayat hakkında bilgiler edinilebilir.

Şairler yetiştikleri dönemin SOSYAL ve SİYASİ hayatını eserlerine yansıtırlar.

Namık Kemal’in yetiştiği Tanzimat Döneminde toplumda etkili olan hak, adalet, hürriyet gibi kavramlar, şiirlerde döneminin ZİHNİYETİNİ yansıtmak içinkullanılmıştır.

Yunus Emre’nin şiirinde 13 ve 14. yüzyılda Anadolu’da yaygınlaşanTASAVVUFUN etkisi vardır.

 

2. Aşağıdakilerden hangisi bir şiirin yazıldığı dönemde hâkim olan zihniyeti ortaya koymaz?

A. Dönemin siyasi yapısının bilinmesi

B. Dönemin eserlerinin bilinmesi

C. Dönemin sosyal yapısının bilinmesi

D. Döneminin adlî yapısının bilinmesi

E. Dönemin edebî akımlarının bilinmesi

CEVAP: D

 

3. Her şair, döneminin kültür ve sanat hayatıyla ilgilenmek zorunda mıdır? Niçin?

3. Şair topluma duyarsız kalmaz çünkü yaşadığı toplumdan beslenir ama kesinlikle de ilgilenecek diyemeyiz.

 

4. Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına da “Y” yazınız.

( D ) Şairler döneminin kültürel hayatını şiirlerine yansıtırlar.

( D ) Şairler kişisel duygu ve düşüncelerle de şiirler yazarlar.

( D ) Şairler toplumun değerlerine bağlı kalmak zorunda değillerdir.

 

ÇIKMAZ AYLAR

Bahtım, bahtım

Hele çıkmaz aylar çıksın,

Hele çıkmaz aylar çıksın…

Bahtım, bahtım ne güzelsin,

Hele çıkmaz aylar gelsin,

Hele çıkmaz aylar aylar gelsin…

Bana alaylar getirsin,

Sana saraylar getirsin.

Bahtım, bahtım ne beyazsın,

Güzel ay niye çıkmazsın?..

Ahmet Kutsi TECER

 

5. Aşağıdaki cümleleri bu konuda öğrendiğiniz bilgilere ve “Çıkmaz Aylar” şiirine göre tamamlayınız.

Şiirin birimi BEND

Şiirde HELE ÇIKMAZ AYLAR ÇIKSIN kelimeleriyle ses kaynaşması oluşturulmuştur.

Şiirde ÖZLEM duygusu hâkimdir.

Şiirin dili SADE

Şiir CUMHURİYET döneminde yazılmış olabilir.

 

6. Aşağıdakilerden hangisi şiirde yapıyı oluşturan birimlerden değildir?

A. Dize B. Cümle C. Bent D. Beyit E. Kıta

CEVAP: B

 

7. Şiirin yapısı, şiirin anlamının oluşmasında ne ölçüde etkilidir? Açıklayınız.

7. Şiirde ahenk önemlidir. Ahenk denilen şey de sadece ses ve ritm akışıyla olmaz bunun yanında şiirinde yapısı da önemlidir.

 

8. Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.

( D ) Şiirde yapı, anlam ve ses kaynaşmasından oluşan birimlerle sağlanır.

( Y ) Bir dizelik şiire beyit denir.

( Y ) Şiirin yapısı anlamını etkilemez.

( D ) Her edebî dönemin kendine özgü şiir yapısı vardır.

 

9. Aşağıdakilerden hangisi bir şiirin temasını bulmada etkili değildir?

A. Şiirin yapısının nasıl oluştuğu

B. Şiir birimlerinin taşıdığı anlam

C. Şiirdeki ahenk unsurlarının birim anlamındaki etkisi

D. Şairin şiiri yazdığı dönemin bilinmesi

E. Temanın şiirlerde şairine göre işleniş farklılığı gösterebileceği

CEVAP: D

 

10. Aşağıdakilerden hangisi temanın özelliklerindendir?

A. Şiirin yazıldığı dönemde belirgin sanat anlayışı olması

B. Şiirde asonans bulunması

C. Temanın eser dışında da var olan soyut bir kavram ya da düşünce olması

D. Temanın şiirde etkili olarak işlenmiş olması

E. Temanın güncel olması

CEVAP: c

 

11. Şiirin teması, şiirin yazıldığı dönemle ilişkili olmak zorunda mıdır? Niçin?

11. Şiirdeki temalar aynı zamanda dönemin zihniyeti verir; ama sevgi, aşk gibi evrensel temalar da her zaman aynı şey söz konusu değildir.

 

12. Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.

( D ) Tema şairin hayat görüşüne göre değişebilir.

( D ) Tema metinde somutlaştığında konu adını alır.

( Y ) Tema şiirin bir iki dizesiyle bulunur.

( Y ) Tema olmadan da şiir yazılır.

 

13. Aşağıdaki cümlelerin tamamlayıcısı olan gerekçeleri noktalı yerlere yazınız.

Şiir dili düz yazı dilinden SANATLI BİR SÖYLEYİŞ olduğu için farklıdır.

İmge sınırlı olan VARLIKLARLA sınırsız olan HAYALLER için doğmuştur.

Söz sanatı ile imge DAHA SINIRLI olduğu için birbirinden farklı anlatım biçimidir.

Şiir dilinde KELİMELER için çağrışımı önemlidir.

İmge soyut OLAN VARLIĞI SOMUTLAŞTIRMAK için oluşmuştur.

Şiir anlam için değil AHENK için yazılır.

 

14. Şiirde imge nasıl sağlanır?

14. Şiirde imge söz sanatlarıyla , mecazlarla ve somutlaştırma gibi özelliklerle sağlanır.

 

15. Aşağıdakilerden hangisi şiir dili incelenirken aranılacak özellik değildir?

A. Yan anlam

B. Yapı özelliği

C. Söz sanatları

D. İmge

E. Mecaz anlam

CEVAP:B

 

16. Aşağıdaki şiirde anlam ve ses kaynaşması nasıl sağlanmıştır?

16. Kelime aralarında s sesinin aşağı yazılması ile  hem ses hem de görüntü sağlanmaya çalışılarak anlam pekiştirilmeye çalışılmıştır.

KIRMIZI TÜYÜN DÜŞÜŞÜ

başka yollarda dolaşırız

kırmızı bir tüy üzülür gökte

                    s

elimizde olmayan şeylerle

kırmızı bir tüy üzülür gökte

                     s

Unutulmuş sorulara yanıtlar ararız

kırmızı bir tüy üzülür gökte

                           s

… Altay ÖKTEM

 

17. Şiirde ritim hangi unsurlarla sağlanır?

17. Kafiye, redif, ölçü, uyak düzeni, duraklar, vezin, ses akışları, iç kafiye…

 

18. Bir şiirde ahenk unsurları belirlenirken aşağıdakilerin hangisi aranmaz?

A. Söyleyiş özelliği

B. Ölçü

C. Şiirin yazıldığı sosyal dönem

D. Kafiye

E. Aliterasyon

CEVAP:C

 

19. Aşağıda adları yazılı olan edebî türlerin hangisinde ritim olur?

A. Masal

B. Deneme

C. Halk şiiri

D. Roman

E. Halk hikâyesi

CEVAP:C

 

20. Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.

( D ) Şiirdeki ritmi şiir ölçüsü hissettirebilir.

( Y  ) Ölçüsüz şiirlerde ahenk yoktur.

( Y ) Aliterasyon, asonans, iç kafiye, redif, kafiye gibi ses benzerlikleri, şiirin söyleyişindeki duyguyu etkilemez.

( Y ) Aruz ölçüsüyle yazılan şiirlerdeki ahenk anlayışı, hece ölçüsüyle yazılan şiirlerle aynıdır.

 

21. Aşağıdaki cümleleri, ahenk konusunda öğrendiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.

Her edebî ESER  kendine özgü bir SES ve AHENK anlayışı vardır.

Şiirde ÖLÇÜ ve UYAK ahenk unsurudur.

 

22. Aşağıdaki dörtlükte ahenk hangi ögelerle sağlanmıştır?

Gönül yaylasının yavru maralı

Dağlardan taşlardan sakın ha sakın!

Dumanlı, rüzgârlı, karlı, boralı

Amansız kışlardan sakın ha sakın!

Abdurrahim KARAKOÇ

Dörtlükte ahenk kafiye ve rediflerle, ses ve kelime tekrarlarıyla, aliterasyon ve asonasla ve 11’li hece ölçüsüyle sağlanmıştır.

 

23. Aşağıdaki cümleleri konudan edindiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.

Şiirlerde KELİMELER gerçek anlamlarından farklı anlamlar kazanabilir.

Şiirde gerçeklik TEMA algılayışla sınırlı değildir.

Şiirde gerçeklik verilirken şair tarafından DEĞİŞTİRİLİR ve DÖNÜŞTÜRÜLÜR

Şiir gerçekliğinde anlamlardüşünce ve izlenim önemlidir.

Şiirdeki gerçeklik şiire ÖNEM KATAR.

 

24. Şiir gerçekliğini yorumlarken aşağıdakilerden hangisi önemli değildir?

A. Okuyucunun şaire olan sempatisi

B. Şairin gerçek hayatı nasıl yorumlayıp verdiği

C. Okuyucunun şiirden ne anladığı

D. Şiirdeki dizelerin anlamının bulunması

E. Her dönemin kendine özgü şiir gerçekliği olduğu

CEVAP:A

 

25. Şiirdeki gerçeklikte tasarımın rolü nedir?

25.

 

26. Farklı dönemlere ait şiirlerin gerçekliği birbirlerine benzeyebilir mi? Neden?

26. Benzemez çünkü her dönemi gerçekliği  ya da hayatı diğerinde farklıdır. Şair de var olan dış gerçekliği kendi içinde anlattığı için zamanlar değişince gerçeklikte  değişir.

 

27. Aşağıdakilerden hangisi şiir geleneğiyle ilişkilidir?

A. Şairin dünya görüşünü şiirine yansıtması

B. Şairin beyitlerle yazmayı tercih etmesi

C. Şairin “Herkesle dost yaşamalıyız.” temasını vermeye çalışması

D. Şairin, kendinden önce yazılan şiirlerin yapısını şiirinde kullanması

E. Şairin yabancı kökenli kelimelerle yazıyor olması

CEVAP: D

 

28. Aşağıdaki cümlelerden hangisi şiir geleneği açısından incelendiğinde yanlıştır?

A. Her şiirde geçmişten izler vardır.

B. Her dilin kendine ait bir şiir geleneği vardır.

C. Şiir geleneğine bağlı olarak şiir yazmaya çalışmak sanatsal söyleyişi engeller.

D. Şairin yetiştiği kültürel ortam şiire farklı bir söyleyiş kazandırabilir.

E. Şiir incelenirken farklı şiir geleneklerinin varlığı unutulmamalıdır.

CEVAP: C

 

29. Farklı şiir gelenekleri niçin oluşmuştur?

29. İçinde yetiştikleri sosyal ve onların kullandığı dil farklılaştıkça gelenek farklılaşır. Mesela Destan geleneğinde Şamanizm’i benimseyen Türkler zamanla Müslüman olunca sosyal, dini hayat değişmiş ve ortaya yeni bir gelenek olan Halk Şiiri Geleneği çıkmıştır.

 

30. Aşağıdaki cümleleri bu konuda öğrendiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.

Şairin yetiştiği SOSYAL ve kültürel HAYAT şiirine farklı söyleyiş kazandırır.

Türk dili, Türk şiir GELENEĞİNİ oluşturmuştur.

 

31. Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.

( D ) Şiirin anlamı ile yorumu arasında ilişki vardır.

( D ) Şiirler okur tarafından farklı yorumlanabilir.

( D ) Şiir hangi yapıda yazılmışsa yorum da bu yapıya göre yapılır.

( Y ) Şair sezdirmek, duyurmak için şiir yazmaz.

 

32. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi şiir yorumuyla ilgili bir cümledir?

A. Şiir okuru mutlu etmek için yazılır.

B. Şiir duygunun ifadesidir.

C. Şair şiir yazarken parçayı bütünle, bütünü parçayla dil, yapı ve anlam yönünden ilişkilendirir.

D. Şair, şiirde kafiye kullanmak zorunda değildir.

E. Serbest şiirler anlam yönünden kapalıdır.

CEVAP:C

 

33. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?

A. Şiirin teması anlamla ilişkilidir.

B. Şiirde dile getirilen anlamın yanı sıra sezdirilen anlam da önemlidir.

C. Şiir ilk okunduğunda ne anlaşıldıysa ikinci okunuşunda da o anlaşılır.

D. Şiirden bazı dizeler çıkarıldığında anlamda bozulma oluşur.

E. Şiir, okurda değişik duygular uyandıran bir türdür.

CEVAP:C

 

34. Şiir yorumlanırken yapısı, anlamı ve teması niçin birlikte değerlendirilir?

34. Şiiri oluşturan unsurlar bir bütündür. Şiirde sadece şekil ya da sadece anlam yoktur. Bunların bir bütünlüğünden oluşan yapı olduğu unutulmamalıdır.

 

35. Aşağıdakilerden hangisi metin ve şair arasında ilişki kurmak için ipucu olur?

A. Şairin doğayı sevmesi

B. Şairin şiir dışında da eserler yazmış olması

C. Şairin belli bir sanat anlayışına bağlı olması

D. Şairin evli olması

E. Şairin İstanbul’da yaşamış olması

CEVAP: C

 

36. Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.

( Y  ) Şairin hayat hikâyesi ile metni arasında mutlaka bir ilişki vardır.

( D ) Şair, yetiştiği toplumun kültürel özelliklerini eserine aktarır.

( Y  ) Şair, kendinden sonra yetişen şairlere örnek olamaz.

( Y  ) Şair, toplumsal düşüncelerden soyutlanarak eser verir.

( D ) Şair, ortak temalara farklı yorumlar getirir.

 

37. Bir şiirin kimin tarafından yazıldığını anlamak için hangi yöntemleri kullanırsınız? Aşağıya yazınız.

37.Kullandığı imgelere, üslubuna, yazıldığı döneme, temasına, konusuna….

 

38. Her şair, şiirinde kendi hayat hikâyesini mi işler? Niçin?

38. Her şair kendi hayatıyla ilgili bilgileri eserlerine verir. Fakat yukarıdaki metinler de olduğu gibi de açık açık hayatıyla ilgili bilgi verme zorunluluğu da yoktur, sadece sezdirir.

 

39. Şairlerin yetiştiği ortam şiirlerine nasıl yansır?

39. Şairleri içinde yetiştiği ortam şekillendirir.

2. Şiir Okuma

HAZIRLIK

1. Sınıfınıza getirdiğiniz şiir CD’leri ve kasetlerini dinleyiniz. Şiiri okuyan kişinin ses tonu, telaffuzu hakkındaki düşüncelerinizi belirtiniz.

1.

2. İyi şiir okuyabilmek için neler yapılmalıdır? Düşüncelerinizi belirtiniz.

2. İyi bir ses, vurgu ve tonlama iyi yapılmalı, aynı zamanda şiirde anlatılan,verilen duyguya uygun tonda okunmalı.

3. Divan şiiri, halk şiiri ve modern şiir zihniyeti ve bu şiirlerin hangi şiir geleneğinin ürünü oldukları hakkında yaptığınız araştırma sonucu hazırladığınız raporunuzu sununuz.

3. Divan şiiri, İslamiyet’in kabulünden sonra 13.yüzyılda edebiyatımıza girmiş olan Arap ve İran etkisi görülen bir şiirdir. Halk şiiri, en eski dönemlerden yani sözlü kültürden itibaren yapı ve tema olarak çok değişmeden günümüze  gelen ve bizim kendi şiirimizin yapısını oluşturur. Modern şiir ise 19. Yüzyılda Fransız şiirinin etkisiyle oluşmuş şiirimizdir.

 

ÇÖZÜMLEME / İNCELEME

1. a. Sınıfınızda gruplar oluşturunuz. Gruplarınızla “Gazel”, “Türkü”, “Git Bahar”, “Çakıl” ve “Ağustos Çıkmazı” adlı şiirleri okuyunuz. Şiirleri okurken ses ve kelimelerin telaffuzuna dikkat ediniz.

 

1. metin

GAZEL

I. Tûti-i mu’cize-gûyem ne desem lâf değil

Çarh ile söyleşemem âyinesi sâf değil

 

II. Ehl-i dildir diyemem sinesi sâf olmayana

Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil

 

III. Yine endişe bilir kadr-i dür-i güftârım

Rüzgâr ise denî dehr ise sarrâf değil

 

IV. Girdi miftâh-i der-i genc-i ma’ânî elime

Âleme bezl-i güher eylesem itlâf değil

 

V. Levh-Mahfûz-ı sühendir dil-i pâk-i Nef’î

Tab’-i yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil

Nef’î

 

Günümüz Türkçesiyle

I. Ben, mucize gibi sözler söyleyen bir papağanım; ne söylesem bayağı söz değildir. Felek ile söyleşemem onun aynası (kalbi) saf (temiz) değildir.

II. Kalbi temiz olmayana, gönül ehlidir diyemem. Gönül ehlinin birbirlerini bilmemesi insaflı bir davranış değildir.

III. Her ne kadar zaman alçak ve dünya kıymet bilmezse de sözümüzün incisinin değerini yine düşünce sahipleri bilir, anlar.

IV. Anlamlar hazinesinin kapısının anahtarı elime geçti, âleme inci saçsam, bunları boşuna harcamış olmam.

V. Nef’î’nin temiz kalbi, sözün Levh-i Mahfuz’u (Allah tarafından takdir edilenlerin yazıldığı yazı) gibidir. Dostlarınınki gibi küçücük bir kitapçı dükkânı değildir.

 

2. metin

TÜRKÜ

Gurbet elde bir hâl geldi başıma

Ağlama gözlerim Mevlâm kerimdir

Derman ararken derde dûş oldum

Ağlama gözlerim Mevlâm kerimdir

 

Hüma kuşu yere düştü ölmedi

Dünya Sultan Süleyman’a kalmadı

Dedim, yâre gidem, nasip olmadı

Ağlama gözlerim Mevlâm kerimdir

 

Kâğıda yazılmış ufak yazılar

Anadan ayrılmış körpe kuzular

Derdi olan yüreğinden sızılar

Ağlama gözlerim Mevlâm kerimdir

Anonim

 

3. metin

GİT BAHAR

Çekil, bu gölgeli yolda gezinme,

Bahar, bakışların yine pek sarhoş

Yanılıp gönlüme misafir inme

Kapısı kilitli, mihrabı bomboş,

 

Mâbeddir orası, meyhane değil!

 

Ziyalar, kokular, sesler, çiçekler…

Ömrümün her günü başka bir düğün!

Bülbüller koynunda aşkı çiçekler,

Güller dökülürler göğsüne bütün:

 

Gerçekten güzelsin, efsane değil.

 

Altınlı başında papatya niçin?

Sarı saçlarına pembe gül takın!

Git bahar, gönlümde ibadet için

Diz çöken kızları ürkütme sakın!

 

Kalbime girme, o kâşane değil!

 

Git bahar, git bahar… Uzaklarda gül

Denize renginden bırak hediye;

Ufuklarda gezin, semaya süzül,

Kalbime sokulma “Peymâne!” diye,

 

Gördüklerin kandil… Peymâne değil!

 

Halide Nusret ZORLUTUNA

 

4. metin

ÇAKIL

Seni düşünürken

Bir çakıl taşı ısınır içimde

Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar

Bir gelincik açılır ansızın

Bir gelincik sinsi sinsi kanar

 

Seni düşünürken

Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır

Deliler gibi dönmeye başlar

Döndükçe yumak yumak çözülür

Çözüldükçe ufalır küçülür

Çekirdeği henüz süt bağlamış

Masmavi bir erik kesilir ağzımda

Dokundukça yanar dudaklarım

Seni düşünürken

Bir çakıl taşı içimde

Bedri Rahmi EYUBOĞLU

 

5. metin

AĞUSTOS ÇIKMAZ

         I

beni koyup koyup gitme

ne olursun

durduğun yerde dur

kendini martılarla bir tutma

senin kanatların yok

düşersin yorulursun

beni koyup koyup gitme

ne olursun

 

bir deniz kıyısında otur

gemiler sensiz gitsin bırak

herkes gibi yaşasana sen

işine gücüne baksana

evlenirsin çocuğun olur

sonun kötüye varacak

beni koyup koyup gitme

ne olursun

 

elimi tutuyorlar ayağımı

yetişemiyorum ardından

hevesim olsa param olmuyor

param olsa hevesim

yaptıklarını affettim

seninle gelemeyeceğim attilâ ilhan

beni koyup koyup gitme

ne olursun

Attilâ İLHAN

 

b. Şiir okumada ses ve kelimelerin telaffuzunun niçin önemli olduğunu grubunuzla tartışınız.

b. Şiirde anlam kadar duyguyu verebilmek için telaffuzda önemlidir. Çünkü doğru okunmadığı zaman duygu içerikli bir şiir komedi unsuru oluşturabilir.

 

c. Tartışmanız sonucu ulaşılan görüşü okuduğunuz şiirlerden örnekler vererek açıklayınız.

c.

ç. Okuduğunuz şiirlerin yazılmasına sahip olan zihniyet ve şiirin ait olduğu gelenek şiiri okumanızda etkili oldu mu? Niçin?

ç. Şiirlerin okunmasında gelenek ve zihniyet   biraz etkili de olsa güzel olan her şiiri okumakta sıkıntı duymayız.

 

2. a. “Git Bahar” adlı şiiri önce alçak bir ses tonuyla ve heyecansız olarak, daha sonra da yüksek bir ses tonuyla ve coşkulu bir biçimde okuyunuz.

a.

b. Bu okuma biçimlerinden hangisinde kullandığınız ses ve söyleyişin şiire daha çok yakıştığını nedenleriyle belirtiniz.

b. Tabi ki heyecanla ve coşkulu şekilde olanı daha çok yakışıyor. Diğeri şiirin anlamında uzak düşmemize neden oluyor.

 

c. “Çakıl” adlı şiir “Git Bahar” adlı şiirle aynı ses ve söyleyişle okunabilir mi? Düşüncelerinizi belirtiniz.

c. Okunamaz. Duyguları farklı. Bütün şiirler aynı ses tonu ve söyleyişle okunmaz.

 

ç. Şiirlerde ses ve söyleyişi iyi kullanmanın niçin önemli olduğunu belirtiniz.

ç. Ses ve söyleyiş en az anlam kadar önemlidir. Hatta Ahmet Haşim gibi şiirdeki ahengi ve sesi anlamdan daha önemli gören şairlerimiz de vardır.

 

3. a. “Ağustos Çıkmazı” adlı şiiri tekrar okuyunuz. Şiiri okurken hissettiğiniz ahenk unsurlarını belirtiniz.

a. Serbest nazımla yazılmıştır. Ahengi sağlayan iç sesler vardır.

 

b. Ahenk ve anlam ilişkisi iyi şiir okumak için gerekli midir? “Ağustos Çıkmazı” adlı şiirden örneklerle düşüncenizi açıklayınız.

b. Gereklidir. Biri olmadan eksik kalır diye düşünüyoruz.

 

4. a. Bu konuda incelediğiniz şiirlerden birini ya da sevdiğiniz bir şiiri ezberleyiniz.

a.

b. Ezberlediğiniz şiirden ne anladığınızı anlatınız.

b.

c. Ezberlediğiniz şiirde şair hangi olayı durum ya da hissi okuruna iletmek istemiştir? Belirtiniz.

c.

ç. Şiir ezberlemenin o şiiri anlama ve yorumlamadaki önemini ezberlediğiniz şiirden örneklerle açıklayınız.

ç.

 

ANLAMA – YORUMLAMA

1. a. Sınıfınızda bir şiir dinletisi düzenleyiniz. Ezberlediğiniz şiirleri arkadaşlarınıza okuyunuz.

a.

b. Sevdiğiniz şiirlerden oluşturduğunuz antolojinizden metinler okuyunuz. Sınıfta okunan, beğendiğiniz şiirleri antolojinize ekleyiniz.

b.

2. İncelediğiniz gazelin beyitleri arasında anlam bütünlüğünün olması şiiri okumanızda etkili oldu mu? Nasıl?

2. Hayır. Gazel zaten beyitleri arasında anlam bütünlüğü olmadan nazım şeklidir.

 

3. “Git Bahar” şiirinde savaşın değil de baharın kovulması ne tür duyguların tepkisidir? Bu şiiri okuyunca hissettikleriniz, gazeli ya da türküyü okuyunca hissettiklerinizle aynı mıdır? Niçin?

3. Halide Nusret Zorlutuna, Milli edebiyat zevk ve anlayışı ile şiir yazan şairimizdir. Kurtuluş savaşı içerisinde baharın gelmesinin kimseye bir katkısı olmadığı düşündüğü için böyle yazmıştır. Gazel ve türküdeki anlamla bu şiirin anlamı aynı değildir.

 

4. “Çakıl” şiirinde, kişisel duygulanmanın sanatla ortaya konulması vardır. Sizce bu şiir nasıl bir ses tonuyla okunmalıdır?

4. Bu şiirde kişinin kendi içindeki çıkmazları ele alınmıştır dolayısıyla bu şiir daha duygusal okunmalı.

5. “Ağustos Çıkmazı” şiirini okuduğunuzda neler hissettiniz? Siz ne tür durumlarda bu şiirdeki duyguları yaşarsınız? Açıklayınız.

5.

 

DEĞERLENDİRME SORULARI

1. Aşağıda adları verilen metinlerin hangisinin telaffuzu daha zordur?

A. Türkü

B. Git Bahar

C. Gazel

D. Çakıl

E. Ağustos Çıkmazı

CEVAP:C

 

2. Bir şiiri okurken aşağıdaki özelliklerin hangisine dikkat etmezsiniz?

A. Şiirdeki ses ve kelimelerin doğru telaffuz edilmesine

B. Şiirdeki ahenk unsurlarının okumaya yansıtılmasına

C. Şiirin hangi geleneğe göre oluşturulduğuna

D. Şiirde ritim olup olmadığına

E. Şiirdeki dizeler arasındaki anlam ilişkisinin yansıtılmasına

CEVAP:C

 

4. Şiir okurken şiirleri birbirinden farklı kılan hangi özellikler dikkatinizi çeker? Açıklayınız.

4.

  • Ahenk unsurları
  • Ses ve söyleyiş özellikleri
  • İçinde musiki olması
  • Dizeler arasındaki anlam ilgisi
  • İçerdiği anlam ve duygunun bizde yankı bulup bulmaması

 

5. Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.

( D ) “Çakıl” şiirinde imge kullanılmıştır.

( Y ) “Git Bahar” şiirinde kafiye yoktur.

( D ) Türküdeki “Ağlama gözlerim mevlâm kerimdir.” dizesi nakarattır.

( Y ) “Gazel” didaktik şiire örnektir.

( Y ) “Ağustos Çıkmazı” şiirinde ahenk yoktur.

 

6. Aşağıdaki cümleleri bu bölümde öğrendiğiniz bilgileri kullanarak tamamlayınız.

Şiirde REDİF, kafiye ve SES akışı ahengin oluşmasında yardımcı olur.

Şiir her OKUNDUĞUNDA yeni anlamlar kazanır.

Şiirde anlam okurun BİLGİSİNE,KÜLTÜRÜNE  göre değişebilir.

2.Manzume ve Şiir

HAZIRLIK

 

1. Yukarıdaki fotoğraflarda neler görüyorsunuz? Anlatınız.

1.

2. Sınıfınıza getirdiğiniz manzume ve şiiri arkadaşlarınıza okuyunuz. Okuduğunuz metinlerin birbirinden ne yönlerden farklı olduğunu belirleyiniz.

2. Manzumede olay örgüsü vardır. Olay örgüsü, yer, zaman, mekandan oluşur. Şiirde olay örgüsü yoktur. Manzume düz yazı çevrilebilir ama şiir çevrilemez.

3. Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Hangi metinde hikâyeye benzeyen bir anlatım vardır? Belirtiniz.

3. Evim şiirinin hikayeye benzeyen tarafları vardır.

 

EVİM

Dedemden yadigâr olan bu evi

Kışın fırtınası, yazın alevi

Daha ben doğmadan ihtiyarlatmış.

Fikrim bir hülyaya bazen dalar da

 

Düşünür, derim ki: “Bu odalarda

Kim bilir kaç kişi oturmuş, yatmış.”

Şimdi bir ben varım, bir de annem var,

Benim ömrüm onun, onunki benim.

 

Zaten ondan başka dünyada nem var?

Senelerden beri, akşam oldu mu,

Donuk gözleriyle ıssız yolumu

Ondan başka yok ki bir bekleyenim.

Yusuf Ziya ORTAÇ

 

DÖRTLEME

 

Gurur

Sevdiceğim, gerçeğimsin, yoğumsun, varımsın,

Hırçın denizimsin, köpüklü dalgalarımsın.

Bir esrik rüzgâr esiyor göz bebeklerinde

Dört mevsim boyuncasın, tekmil ilkbaharımsın.

Fevzi HALICI

 

İNCELEME

1. metin

NERGİS İLE YANKI

2. metin

DOĞUNUN SEVDALARI

 

1.Sınıfınızda iki gruba ayrılınız. Okuduğunuz birinci ve ikinci metni aşağıdaki yönergelere göre inceleyiniz. İnceleme sonucunda grup görüşlerini sözcünüz aracılığıyla tahtaya yazınız.

a. Metinlerin hangisinde anlatılanlar düz yazı olarak anlatılabilir? Neden?

a. NERGİS İLE YANKI çevrilebilir. Olay örgüsü var ve çevrildiğinde anlam bozulmaz.

b. Metinlerde ahenk unsurlarında olan akrostiş, aliterasyon, asonans, kafiye, iç kafiye kullanılmış mıdır? Belirtiniz.

b. Her ikisinde de kullanılmıştır. Zaten manzume ile şiirin ortak tarafları her ikisinde ahenk unsurları vardır.

c. Metinlerde ölçü kullanılmış mıdır? Belirtiniz.

c. Serbest ölçü kullanılmıştır.

ç. Metinlerde yapı nasıl oluşturulmuştur?

ç. Dizelerle oluşturulmuş ve serbest yazılmıştır.

d. Metinlerin hangisinde anlam daha açık, hangisinde sezgi ve imgeye dayandırılmıştır?

d. NERGİS İLE YANKI anlam daha açık diğeri ise sezgiye bırakılmıştır, imgeler vardır.

e. Metinlerde kullanılan kavramlar nelerdir? Bu kavramlar nerelerde, nasıl kullanılmıştır? Hangi metinde gerçek anlamlı kavramlara daha çok yer verilmiştir?

e. NERGİS İLE YANKI şiirinde gerçek anlamlı kelimeler daha fazladır.

f. Metinlerin hangisindeki gerçeklik yaşanan gerçekliğe daha yakındır?

f. NERGİS İLE YANKI gerçekliğe yakın değildir.

g. Metinlerin hangisinde dizeler şiir cümleleri olarak düzenlenmiştir?

g. Doğunun Sevdalarında düzenlenmiştir.

ğ. Metinlerin hangisinde başlangıcı, gelişmesi ve sonucu belli olan birolay anlatılmıştır?

Ğ. NERGİS İLE YANKI şiiri giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşmuştur.

h. Metinlerin hangisi manzume (manzum hikâye), hangisi şiirdir? Manzume ile şiir arasındaki farklar nelerdir?

h. NERGİS İLE YANKI manzume , DOĞUNUN SEVDALARI şiirdir. Manzumedeolay örgüsü var şiirde imge ve sanat var. Manzumede kelimeler gerçek anlamlı şiirde sanatlı ve mecazlıdır. Manzume düz yazıya çevrilirse anlamını kaybetmez şiir düz yazıya çevrilemez.

 

2. Okuduğunuz manzumenin olaylarını aşağıya yazınız.

2. Nergis dünyaya geldiğinde su perisi olan annesi onu falcıya ömrünün uzun uzun olup olmayacağını öğrenmeye gider. Kendini görmezse ömrü uzun olacak der falcı. Nergis büyür ve herkesi sevdiği biri olur. Ormandayken bir ses duyar  ve seslenir o sese. Kimse yoktur sadece kendi sesi ona yankı yapmaktadır.Zamanlar o sese aşık olur ve belli bir zaman sonra ormanın içindeki bir akarsuda kendini görür ve bu güzelliği hayran kalıp dona kalır ve ondan bir çiçek haline gelir.

 

3. Okuduğunuz manzumedeki olay, yaşanmış bir olay mıdır? Böyle birolayın insanlar arasında yaşanabilme ihtimali var mıdır? Manzumedekiolayı kimler yaşamıştır? Bu olay nerede, ne zaman ve nasıl yaşanmıştır?

3. Yaşanmamıştır. Mitolojik bir olaydır kimsenin başından geçmemiştir.

 

4. Manzumede verilen olayın başlangıcı, gelişmesi ve sonunda neler olduğunu anlatınız.

4. Başlangıcı nergisi doğumu, gelişme bölümü kendi sesini duyup ona aşık olması , bitiş ise kendine akarsuda görüp donması ve çiçek olması.

 

5. Manzumeden neler öğrendiniz? Manzume hangi efsaneden yolaçıkılarak oluşturulmuştur? Manzumeler öğretici yönü olan metinler midir? “Doğunun Sevdaları” adlı şiirin niçin duygusal bir biçimde oluşturulduğunu tartışınız. Tartışma sonucunda ulaştığınız sonucutahtaya yazınız.

5. Nergis çiçeği efsanesinde yola çıkılarak oluşturulmuştur. Öğreticidir. Doğunun Sevdaları şiiri ise duygusal ordaki amaç bir estetik zevk uyandırmak ve çağrışımda bulunmaktır.

 

6. Lirik, epik, dramatik, satirik, pastoral vb. anlatımların şiirlerin oluşmasındaki rolünü açıklayınız.

6. Lirik şiir duygusal, epik şiir yiğitçe, mertçe, dramatik şiir karşılıklı konuşmaşeklinde, satirik eleştirel, pastoral ise köy ve kır yaşamını anlatır. Bu gösteriyorki bunlar şiirin anlatımı belirleyen özellikleridir.

 

7. Aşağıdaki şemayı inceleyiniz. Verilen bilgi hangi metne uyuyorsa o metnin bölümüne “x” işareti koyunuz.

Özellikler 1. metin 2. metin
Duygusal bir dil kullanılmış.   XXX
Coşku, heyecan ve kahramanlığı anlatan birdil   kullanılmış.   XXX
Hüzün ve sevinci yansıtan bir dil kullanılmış. XXX XXX
Alaycı bir dil kullanılmış.    
Tabiattaki varlıkların güzelliğini anlatan birdil   kullanılmış. XXX XXX
Mecaz ve imgeye dayalı bir dil kullanılmış.   XXX

8. “Nergis ile Yankı” ve “Doğunun Sevdaları” adlı metinlerde işlenentema nedir? Bu tema, metinlerde hangi yönlerden ele alınmıştır?

8. Sevdadır. Birisi olay örgüsü yönünden ele alınmıştır diğeri de yaşanmış sevda üzerinden ele alınmıştır.

9. “Nergis ile Yankı” ve “Doğunun Sevdaları” adlı metinlerin hangisini okuduğunuzda gözünüzde bir olay, kişiler ve yer canlanıyor?

9. Nergis ile Yankı’da oluyor.

 

10. “Nergis ile Yankı” ve “Doğunun Sevdaları” adlı metinlerden hangisikişisel bir duyguyu ve bu duygunun şairde oluşturduğu çağrışımları anlatıyor? Metinlerden örneklerle düşüncenizi belirtiniz. Verdiğiniz cevaplara göre hangi metinde anlatma ve göstermenin, hangi metindebireysel duygular ve çağrışımların verilmesi daha ön plandatutulmuştur?

10. Doğunun Sevdaları kişisel duyguları ve şairde oluşturduğu çağrışımları içerir.  Nergis ile Yankı’da anlatma ve gösterme diğer şiirde bireysel duygu ve çağrışım vardır.

 

11. a. Sınıfınıza getirdiğiniz manzume ve “Nergis ile Yankı” adlı manzumeyi ezberleyiniz.

a.

b. Beğendiğiniz manzumelerden antoloji oluşturunuz.

b.

 

3. metin

BALIKÇI

Babamın Aziz Hatırasına

—Babacığım, terlemişsin, gel terini sileyim;

—Sil bakayım, benim güzel, merhametli meleğim;

—Nerde kaldın?

—Denizdeyim, bugün sular azgındı.

O her zaman küreğime boyun eğen akıntı,

Çılgın akan bir sel gibi öfkesini arttırdı;

Beni epey uğraştırdı, ter içinde batırdı.

—Yarın dinlen…

—Ya sizlere kimler ekmek getirir?

Hangi komşu bir küçük tas sıcak çorba yedirir?

Olmaz yavrum, her gün gibi yarın dahi giderim;

Çalışarak Yaradan’dan size rızık isterim.

 

Demek bana yüreciğin acıyor ha?.. Hey çocuk!

Biz küçükten mayamızı terler ile yoğurduk;

Bugüne dek ne boralar içersinde çalıştık;

Sen üzülme, yavrucuğum, biz zahmete alıştık.

Biz sefiller, çok vakitler, bir parasız kalırız;

O kadar ki yorgan döşek satıp ekmek alırız.

Lakin Allah yine bizi esirgemiş, kayırmış;

Biz kullara sizler gibi teselliler ayırmış;

Evet bana tesellisin, ziraki ben her gece

Kulübemin eşiğinden içeriye girince:

Senin bana bir gülüşün her derdimi uyutur;

Ah seninle yorgun gönlüm çektiğini unutur!..

Mehmet Emin YURDAKUL

 

12. “Balıkçı” adlı manzumeden yazıldığı dönemdeki sosyal yaşam hakkında hangi bilgileri edindiniz? Millî Edebiyat Dönemi şairlerinden halka dönüp onların yaşantısını Türkçeyle ve hece ölçüsüyle verme düşüncesi bu şiirde ne kadar uygulanabilmiştir?

12.  Yazıldığı dönem Kurtuluş Savaşından sonraki dönem olup halkın fakirlik ve garibanlık içinde olduğu dönemdir. Türkçe ile yazılmış ama heceye tamamen uyduğu söylenemez.

 

13. “Balıkçı” adlı manzumede ahenk oluşturabilmek için şair hangi yöntemlere başvurmuştur?

13. Ses akışına ve özellikle de her iki dizenin sonlarında kafiye ve redifler sağlanmıştır.

 

14. “Balıkçı” adlı manzumede nasıl bir dil kullanılmıştır? Bu tür anlatım sanat yapmaya engel midir? Niçin?

14. Sade bir dil kullanılmıştır. Sanat yapmaya engel değildir. Çünkü sanat yapmak illa ki süslü ve ağdalı kelimeler olması gerekmiyor.

 

15. “Balıkçı” adlı manzumede yapıyı oluşturan birimler hakkında bilgi veriniz. Manzumelerin yapısının oluşmasına yardımcı unsurlar nelerdir? Açıklayınız.

15. Manzumeler, şiir tarzında yazılsa da olay örgüsü bulunması gereken bir özelliktir.

 

16. “Balıkçı” adlı manzumedeki dizeler hangi duygu ve düşünce etrafında bütünleşmiştir?

16. Fakir ve fakirlik sonucunda babanın durumu etrafında şekillenmiştir.

 

17. “Balıkçı” adlı manzumede kullanılan hangi kelimeler gerçek anlamlarının dışında farklı bir anlamda kullanılmıştır? Manzumede anlatılan olay sezgi, duyuş, tasarım ve izlenimlerin verilmesini engellemiş midir? Neden?

17. Suların azgın olması, mayamızı terle yoğururduk gibi kelimeler kullanılmıştır. Hayır engellememiştir. Anlatılan olaydaki duygusallık olay örgüsüyle birleşmiştir.

 

18. “Balıkçı” adlı manzumedeki olayı sınıfınızda canlandırınız. Manzumedeki çocuk ile babasının ruh hâli ve ses tonu hakkındaki düşüncelerinizi belirtiniz.

18.

19. “Balıkçı” adlı manzume; yapısı, ahenk unsurları, dili, anlamıyla bir bütün olarak hangi şiir geleneğinin ürünüdür? Neden böyle düşündüğünüzü açıklayınız.

19. Modern şiir geleneğimizin bir ürünüdür. Hece ve aruzu bütün özellikleri yoktur.

 

20. “Balıkçı” adlı manzumedeki baba ile çocuk arasındaki karşılıklı konuşmadan ne anladınız? Şair, manzumede bazı duygu ve düşünceleri sezdirmeye çalışmış mıdır? Manzumeyi okuyunca hissettiklerinizi açıklayınız.

20. Çalışmıştır. Çocuk ile baba arasında merhamet duygusu ön plana çıkmıştır. Baba çektiği bütün sıkıntıları yavrusuyla unutmaktadır.

 

4. metin

MUSTAFA KEMAL’İN KAĞNISI

Yediyordu Elif kağnısını,

Kara geceden geceden,

Sanki elif elif uzuyordu, inceliyordu,

Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,

İnliyordu dağın ardı, yasla,

Her bir heceden heceden.

Mustafa Kemal’in kağnısı derdi, kağnısına

Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.

Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,

Nam salmıştı asker içinde.

Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,

Doğrulmuştu yola önceden önceden.

Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,

Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,

Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,

Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanı sıra,

Hafiftiler, inceden inceden.

İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında.

Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,

Kınalı ellerinden rüzgâr geçerdi daim;

Toprak gülerdi çarıklı ayaklarına.

Alını yeşilini kapmıştı, geçirmişti,

Niceden, niceden.

Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,

Nazar mı değdi göklerden, ne?

Dah etti, yok. Dahha dedi, gitmez,

Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur

Nasıl dururdu Mustafa Kemal’in kağnısı.

Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden.

Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,

Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.

Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,

Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.

Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır,

Düşerim gerilere, iyceden iyceden.

Kocabaş yığıldı çamura,

Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,

Örtüldü gözleri örtüldü hep.

Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı, bacım,

Kocabaş’ın yerine koştu kendini Elifçik.

Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

 

21. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzume, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra yazılmıştır. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı şairlerinden olan Fazıl Hüsnü Dağlarca bu manzumede, yazıldığı dönemde hâkim olan zihniyeti mi yoksa kendi şiir anlayışından doğan duygu ve düşüncenin oluşturduğu zihniyetimi yansıtmaktadır? Tartışınız. Tartışmanız sonucunda vardığınız kararı tahtaya yazınız.

21. Savaştan sonra yazıldıysa bu da kendi şiir anlayışı ile yazıldığını göstermektedir.

 

22. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzumedeki olayı kısa bir hikâye olarak defterinize yazınız. Yazdığınız metni okuyunuz. Yazdığınız metin mi yoksa manzume mi daha ahenklidir? Nedenleriyle açıklayınız.

22. Kurtuluş Savaşı yıllarında Elif isimli Anadolu kadınının cepheye mermi taşırken kağnısının yük altında kalıp can vermesini ve Elif’in duygularını anlatır.

Manzume daha etkili ve ahenklidir. Şiiri gücü her zaman düz yazıdan üstündür. Sanatsal yönü fazla olduğu için insanda daha çabuk yankı bulmaktadır.

 

23. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzumedeki söyleyiş tarzının, “Balıkçı” manzumesindeki söyleyiş tarzından farklılıklarını tespit ediniz. Bu farklılıkların nedenini belirtiniz.

23. Olay örgülerinin faklı olması bu tarzı belirlemiştir.

 

24. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzumede, imge yada söz sanatı olduğunu düşündüğünüz kelimelerin altını çiziniz. Neden bu kelimeleri çizdiğinizi açıklayınız.

24.          Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar                             Benzetme

                Mahzundu bütün bütün Sarıkız,                                              Kişileştirme

                Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,                Benzetme(Teşbih-i Beliğ)

25. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzumenin yapısının nasıl oluşturulduğunu inceleyiniz. Balıkçı manzumesiyle bu manzumeyi yapı bakımından karşılaştırınız. Manzumelerdeki benzerlik ve farklılıkları bularak sıralayınız.

25. Mustafa Kemal’in Kağnısı serbest tarzda yazılmış ve olay örgüsü hakimdir.

26. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzumenin temasını bulunuz. Bu temanın özelliklerini ve manzumede hangi açılardan ele alındığını belirtiniz.

26. Anadolu kadının kahramanlığı…

 

27. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzumede anlam bütünlüğü var mıdır? Manzumedeki gerçeklik kişiden kişiye, toplumdan topluma değişebilecek bir gerçeklik midir? Neden?

27. Anlam bütünlüğü ve konu bütünlüğü vardır. Kişiden kişiye değişmez, herkes aynı algılar.

 

28. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzume hangi şiir geleneğinin devamı olarak oluşturulmuştur? Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.

28. Modern şiir geleneği…

 

29. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzumede sizin sezginize dayalı bir anlam gizlenmiş midir? Düşüncenizi örnekleyerek açıklayınız.

29. Hayır.

 

30. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzumeden Elif’in Kocabaş’la konuştuğu bölümü çıkarırsanız manzumenin anlamında nasıl bir değişiklik olur?

30. Olur. Olay örgüsü Elif ile kağnısı arasında geçer.

 

31. “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı manzumede, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın sanat anlayışını yansıtan hangi özellikleri görüyorsunuz? Açıklayınız.

31. Fazıl Hüsnü Dağlarca, hayatı boyunca değişik şiir tarzlarını ve değişik konuları işlemiştir. Hayatının bir döneminde Anadolu’daki Kurtuluş Savaşı yıllarını işlemiş, halkın örnek davranışını şiirleriyle resmetmeye çalışmıştır.

 

ANLAMA – YORUMLAMA

1. Okuduğunuz metinlerin hangisinde betimleme ve tahlillere yer verilmiştir?

1. Nergis ile Yankı, Balıkçı, Mustafa Kemal’in Kağnısı şiirlerinde betimlemelere yer verilmiştir.

 

2. “Nergis ile Yankı” adlı metinde adı geçen Nergis ile “Doğunun Sevdaları” adlı metinde adları geçen Ferhâd, Şirin, Leyla, Mecnun kimlerdir? Bu kişilerin edebî metinlere konu olmalarının nedeni ne olabilir?

2. Nergis, mitolojideki Narkisos diye bilinen hikayenin kahramanı, diğer isimler ise Doğu kültüründe çok meşhu olan aşk hikayelerinin kahramanlarıdır. Verilen eserler aşk anlatıldığı için bu kişiler örnekleme olarak kullanılmıştır.

 

3. İncelediğiniz metinlerin hangisini beğendiniz? Bu metinlerde aşk duygusunun işlenişi hangi yönleriyle ele alınmıştır? Siz aynı konuda bir manzume ya da şiir yazsaydınız hangi temayı, niçin kullanırdınız?

3. Cevabı size kalmış…

 

4. Şiir ve hikâye türünün yanı sıra manzume gibi bir türün oluşturulmasının nedeni ne olabilir?

4. Özellikle olay örgüsü anlatılan metinlerde anlatımın daha etkili kılınması için ortaya çıkmıştır. Hikaye düzyazı olduğu için sanatsal özelliği çok fazla vermez. Şiirse imgelerle yüklü olduğu için anlatımın farklı anlaşılması söz konusu olabilir.

 

5. Metinlerde kullanılan zaman kiplerini inceleyiniz. Metinlerde niçin bu kiplerin tercih edildiğini açıklayınız.

5. Geçmişteki olayları anlattığı için rivayet özelliği kazandırmak amacıyla yazılmıştır.

 

6. “Balıkçı” ve “Mustafa Kemal’in Kağnısı” manzumelerindeki olaylar günümüzde de yaşanabilir mi? Sosyal ve teknolojik gelişmeler, toplumumuzdaki bu tür sorunları ortadan kaldırabildi mi? Neden?

6. Yaşanmayabilir. Bu tür sorunları ortadan kaldırsa yeni  sorunları ortaya çıkarmıştır.

 

7. Sevdiğiniz manzumeleri yazarak oluşturduğunuz antolojinizden ezberlediğiniz manzumelerin birkaçını okuyunuz. Sizin ve arkadaşlarınızın hazırladığı antolojilerden şiirler seçerek sınıfça bir manzume antolojisi oluşturunuz.

7.

8. Daha önceden yaptığınız hazırlıkları da kullanarak sınıfınızda bir şiir dinletisi düzenleyiniz. Ezberlediğiniz şiirleri arkadaşlarınıza sununuz.

8.

 

DEĞERLENDİRME

1. Manzume ile şiir arasındaki farkı en belirgin olarak veren seçenek aşağıdakilerden hangisidir?

A. Belli bir temada yazılması

B. Ahenk unsurlarının bulunması

C. Bir olay örgüsünün verilmesi

D. Şiir gerçekliğinin bulunması

E. Epik bir anlatım olması

CEVAP:C

 

2. Aşağıdakilerden hangisi manzume için söylenemez?

A. Bir olayı başlangıcından sonucuna kadar verir.

B. Bireysel duygular ve bu duyguların yarattığı çağrışımlar anlatılır.

C. Betimlemeler ve ruh tahlilleri bulunur.

D. Öğrenilen geçmiş zaman kullanılır.

E. Bir olay anlatılır ya da göz önünde canlandırılır.

CEVAP:C

 

3. Aşağıdaki cümleleri tamamlayınız.

  • Manzumeler OLAY ÇEVRESİNDE GELİŞEN  metinlerdir.
  • Manzumede anlatma ve GÖSTERME şiirde SÖZ SANATLARI, duygu ve çağrışım önemlidir.
  • Manzumede YAŞANMIŞ ya da YAŞANABİLECEK  olaylar anlatılır.
  • Manzumede olay, yer, ZAMAN ve KİŞİ unsurları verilir.
  • Manzumede anlatılanlar HİKAYEROMAN olarak anlatılabilir.

 

4. Manzumeler niçin didaktik metin olarak kabul edilir?

4.  Anlatıldığı olaylar açık ve net olduğu için aynı zamanda bilgi verdiği için

 

5. Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.

( D ) “Balıkçı” manzumesindeki olay bir hikâyede de anlatılır.

( Y ) “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı metin bir şiirdir.

( Y ) Manzume ve şiir aynı anlama gelen terimlerdir.

) “Balıkçı” ve “Nergis ile Yankı” aynı edebî döneme ait manzumelerdir.